Etiket
- samsun escort bayan
- orijinal fotoğraflı escort
- anal escort
- oral escort
- saksocu escort
- cim-cif
- kendi yeri olan escort
- otele gelen escort
- ateşli escort
- öğrenci escort
- eve gelen escort
- kondomsuz escort
- genç kızlar
- seksapel escort
- buğday tenli
Kategoriler
- Kişisel Gelişim
- Samsun Escortları
- Beylikdüzü Escortları
- Esenyurt Escortları
- Bağcılar Escortları
- Beşiktaş Escortlar
- Ataköy Escortları
- Ataköy
- Avrupa Yakası Escortlar
- Bahçeşehir Escortları
- Avcılar escortları
- Bakırköy Escortları
- Halkalı Escortlar
- Şirinevler Escortları
- Fatih
- Bakırköy
- Fatih Escortlar
- İstanbul escortları
- Anadolu Yakası Escortlar
- Şişli
- Avrupa Yakası
- Samsun
- Şirinevler
- Sefaköy Escortlar
- Esenyurt
- Şişli Escortları
- Escortlar
- Zeytinburnu Escortları
- Yenibosna Escortlar
- Bahçelievler
- Zeytinburnu
- Samsun escort
Uzun süren göğüs ağrısına dikkat
kalp hastalıkları bütün
dünyada en yaygın hastalık ve ölüm nedenleri ortasına
yer alıyor ve kalp krizi geçiren samsun escort hastalardaki her 1 saatlik gecikmede, 100 kişiden birisi
sağaltma
edilmediği göre
yaşamını yitiriyor . Bu bilgiler ışığında; kalp hastalıkları ile mücadelenin önemi artarken, kalp krizine karşısında
acil müdahale de öne çıkıyor. Memorial Servis
Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tevfik Gürmen, kalp krizine düzgün
yaklaşım ılgili
malumat
verdi. kalp damarlarının tıkanması kalp krizine sebep
oluyorkoroner kalp hastalığı dünyada ve ülkemizde en önde gelecek
hastalık ve ölüm nedenidir. Koroner arterler (atardamarlar) kalp kasının kan ihtiyacını karşılayan, kalbin çalışması nedeniyle
gerekli oksijen ve ayrı
maddeleri sağlayan damarlardır. Bu damarların duvarında kolesterol, yağ tortuları, muhtelif
hücreler ve kalsiyum benzer
maddelerin birikmesi sonucu damarda daralma yahut
tıkanmalar oluşmaktadır. Daralmış bölgelerden geçen kan akımının azalması ve o damarın beslediği kalp kası bölgesinin elverişli
beslenememesi yüzünden
eforla yahut
istirahat içinde
gelecek
göğüs ağrıları araya
çıkar. Damarın büsbütün
tıkanması çoğunlukla kalp krizine sebep
olur. Kalp krizi (miyokard enfarktüsü) kalp kasının bir bölgesinin kandan yoksun kalması yüzünden
oluşur. Kalp kasının oksijensiz kalması sonucunda biriken kimyasal maddeler ağrıya sebep
olmaktadır. Bu hal
15-20 dakikadan uzun sürdüğünde kalp kasında arka
dönüşümsüz hasar oluşmaya başlar. En iri
hasar ilk saatlerde olduğundan tıkanmış olan koroner damarın bir an evvel
açılması kalp krizi tedavisinin esasını oluşturmaktadır.yaşlı ve diyabetik hastalarda kalp krizi göğüs acısı
ile gelmeyebilirkalp krizinin en devamlı
görülen belirtisi göğüs ağrısıdır. Ağrı 20 dakikadan uzun sürdüğü ve sağaltma
edilmediği takdirde 4-6 saatten çok
takip
edebilir. Normalde
göğüs ortasında baskı, sıkışma hissi şeklindedir ve boyuna, çeneye, kollara (daha hayli
sol kola) yayılır. Ağrı başlangıçta maksimum düzeyde değildir, gittikçe artar. Coklu
hastada ağrı ile yanında
bulantı, kusma, terleme olur. Ağrıya nefes darlığı, baş dönmesi, baygınlık yoldaşlik
edebilir. Yalnız
bir takım
hastalarda, bilhassa
şeker hastalarında ve yaşlılarda ağrı olmayabilir; kalp krizi; sıkıntı, fenalık hissi, nefes darlığı, bayılma kadar
belirtilerle özünü
gösterebilir.kalp krizi geçiren hastayı dinlendirirken bir yandan da ambulans çağırınkalp krizi geçiren kişi bir an evvel
yoğun özen
ünitesi olan, tercihen acil anjiyografi ve anjiyoplasti (balon) / stent uygulamaları yapılabilen donanımlı bir hijenik
kuruluşuna ulaştırılmalıdır. Kalp krizinden kuşkulanılan hasta kolay
bir pozisyonda efor sarfetmeden dinlenmeli ve olanak olursa
donanımlı bir ambulansla hastaneye götürülmelidir. Evde yapılabilecek en yararlı sağaltma
bir tablet aspirin çiğnetmek yoksa
suda eritip içirmektir. Her bir saatlik gecikmede kalp krizi geçiren 100 hastadan birisi
kaybedilmektedir. Enfarktüs şüphesi olursa
hiçbirzaman
mevsim
kaybetmeden donanımlı bir hastaneye gidilmelidir.hastaların çoğunda basit bir Ekg kaydı şimdi
tanı konmasını sağlar. Kalp krizi geçirmekte olan hasta koroner yoğun onarım
ünitesinde tedaviye alınır. Acil girişim olanağı olan merkezlerde ekip hazırsa hasta doğrudan anjiyografi odasına alınabilir. Kalp krizinde esas sağaltma
bir an evvel
tıkalı damarın açılmasıdır. Bir yandan ritm bozuklukları, kalp durması aynı
hayati komplikasyonlarla mücadele ederken; öbür
yandan tıkanmış damar bölgesinde yeniden
kan akımını sağlamak göre
gerekli
tedaviye başlanmalıdır. Tıkanmış damar başlıca iki yöntemle açılabilir: 1) Anjiyoplasti (balon) ve stent uygulaması. 2) Pıhtı eriten (trombolitik) ilaçlar. acil girişim ilaç tedavisinden şimdiye kadar
başarılıson yıllarda kurulan
bilimsel araştırmalar balon/stent uygulamasının pıhtı eritici ilaç tedavisinden yine de
etkili olduğunu göstermektedir. Pıhtı eritici ilaçların en korkulan komplikasyonu olan beyin kanaması riski balon/stent uygulaması ile ortadan kalkmaktadır. Kalp krizinin acil balon/stent uygulaması ile tedavisi yönteminde en mühim
nokta elverişli
altyapıya, donanıma malik
hastanelerde, 7 gün/24 saat servis
verebilen deneyimli operatörler tarafından yapılması gerekliliğidir. Kalp krizi tedavisinde ilk 2-3 saat içinde damar açıldığında en iri
yarar elde edilmektedir. Fakat
geç başvuran hastalarda ilk 12 saat, bir takım
durumlarda ilk 24-36 saat içinde dahi girişim etmek
yararlı olmaktadır. tedaviye ömür boyu takip
etmelidiranjiyoplasti/stent uygulaması sonrası hastanın tedavisine koroner yoğun dikkat
ünitesinde takip
edilir. Fazlası
hasta 24-48 saat daha sonra
iyi
servise çıkar, birkaç gün de serviste yattıktan daha sonra
hastaneden ayrılır. Yalnız
her hastanın değişik, çeşitli, başka, diğer
olduğu ve kalp krizi geçirmiş kişilerde tedavinin ömür boyu takip
edeceği unutulmamalıdır.Tıkla...
dünyada en yaygın hastalık ve ölüm nedenleri ortasına
yer alıyor ve kalp krizi geçiren samsun escort hastalardaki her 1 saatlik gecikmede, 100 kişiden birisi
sağaltma
edilmediği göre
yaşamını yitiriyor . Bu bilgiler ışığında; kalp hastalıkları ile mücadelenin önemi artarken, kalp krizine karşısında
acil müdahale de öne çıkıyor. Memorial Servis
Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tevfik Gürmen, kalp krizine düzgün
yaklaşım ılgili
malumat
verdi. kalp damarlarının tıkanması kalp krizine sebep
oluyorkoroner kalp hastalığı dünyada ve ülkemizde en önde gelecek
hastalık ve ölüm nedenidir. Koroner arterler (atardamarlar) kalp kasının kan ihtiyacını karşılayan, kalbin çalışması nedeniyle
gerekli oksijen ve ayrı
maddeleri sağlayan damarlardır. Bu damarların duvarında kolesterol, yağ tortuları, muhtelif
hücreler ve kalsiyum benzer
maddelerin birikmesi sonucu damarda daralma yahut
tıkanmalar oluşmaktadır. Daralmış bölgelerden geçen kan akımının azalması ve o damarın beslediği kalp kası bölgesinin elverişli
beslenememesi yüzünden
eforla yahut
istirahat içinde
gelecek
göğüs ağrıları araya
çıkar. Damarın büsbütün
tıkanması çoğunlukla kalp krizine sebep
olur. Kalp krizi (miyokard enfarktüsü) kalp kasının bir bölgesinin kandan yoksun kalması yüzünden
oluşur. Kalp kasının oksijensiz kalması sonucunda biriken kimyasal maddeler ağrıya sebep
olmaktadır. Bu hal
15-20 dakikadan uzun sürdüğünde kalp kasında arka
dönüşümsüz hasar oluşmaya başlar. En iri
hasar ilk saatlerde olduğundan tıkanmış olan koroner damarın bir an evvel
açılması kalp krizi tedavisinin esasını oluşturmaktadır.yaşlı ve diyabetik hastalarda kalp krizi göğüs acısı
ile gelmeyebilirkalp krizinin en devamlı
görülen belirtisi göğüs ağrısıdır. Ağrı 20 dakikadan uzun sürdüğü ve sağaltma
edilmediği takdirde 4-6 saatten çok
takip
edebilir. Normalde
göğüs ortasında baskı, sıkışma hissi şeklindedir ve boyuna, çeneye, kollara (daha hayli
sol kola) yayılır. Ağrı başlangıçta maksimum düzeyde değildir, gittikçe artar. Coklu
hastada ağrı ile yanında
bulantı, kusma, terleme olur. Ağrıya nefes darlığı, baş dönmesi, baygınlık yoldaşlik
edebilir. Yalnız
bir takım
hastalarda, bilhassa
şeker hastalarında ve yaşlılarda ağrı olmayabilir; kalp krizi; sıkıntı, fenalık hissi, nefes darlığı, bayılma kadar
belirtilerle özünü
gösterebilir.kalp krizi geçiren hastayı dinlendirirken bir yandan da ambulans çağırınkalp krizi geçiren kişi bir an evvel
yoğun özen
ünitesi olan, tercihen acil anjiyografi ve anjiyoplasti (balon) / stent uygulamaları yapılabilen donanımlı bir hijenik
kuruluşuna ulaştırılmalıdır. Kalp krizinden kuşkulanılan hasta kolay
bir pozisyonda efor sarfetmeden dinlenmeli ve olanak olursa
donanımlı bir ambulansla hastaneye götürülmelidir. Evde yapılabilecek en yararlı sağaltma
bir tablet aspirin çiğnetmek yoksa
suda eritip içirmektir. Her bir saatlik gecikmede kalp krizi geçiren 100 hastadan birisi
kaybedilmektedir. Enfarktüs şüphesi olursa
hiçbirzaman
mevsim
kaybetmeden donanımlı bir hastaneye gidilmelidir.hastaların çoğunda basit bir Ekg kaydı şimdi
tanı konmasını sağlar. Kalp krizi geçirmekte olan hasta koroner yoğun onarım
ünitesinde tedaviye alınır. Acil girişim olanağı olan merkezlerde ekip hazırsa hasta doğrudan anjiyografi odasına alınabilir. Kalp krizinde esas sağaltma
bir an evvel
tıkalı damarın açılmasıdır. Bir yandan ritm bozuklukları, kalp durması aynı
hayati komplikasyonlarla mücadele ederken; öbür
yandan tıkanmış damar bölgesinde yeniden
kan akımını sağlamak göre
gerekli
tedaviye başlanmalıdır. Tıkanmış damar başlıca iki yöntemle açılabilir: 1) Anjiyoplasti (balon) ve stent uygulaması. 2) Pıhtı eriten (trombolitik) ilaçlar. acil girişim ilaç tedavisinden şimdiye kadar
başarılıson yıllarda kurulan
bilimsel araştırmalar balon/stent uygulamasının pıhtı eritici ilaç tedavisinden yine de
etkili olduğunu göstermektedir. Pıhtı eritici ilaçların en korkulan komplikasyonu olan beyin kanaması riski balon/stent uygulaması ile ortadan kalkmaktadır. Kalp krizinin acil balon/stent uygulaması ile tedavisi yönteminde en mühim
nokta elverişli
altyapıya, donanıma malik
hastanelerde, 7 gün/24 saat servis
verebilen deneyimli operatörler tarafından yapılması gerekliliğidir. Kalp krizi tedavisinde ilk 2-3 saat içinde damar açıldığında en iri
yarar elde edilmektedir. Fakat
geç başvuran hastalarda ilk 12 saat, bir takım
durumlarda ilk 24-36 saat içinde dahi girişim etmek
yararlı olmaktadır. tedaviye ömür boyu takip
etmelidiranjiyoplasti/stent uygulaması sonrası hastanın tedavisine koroner yoğun dikkat
ünitesinde takip
edilir. Fazlası
hasta 24-48 saat daha sonra
iyi
servise çıkar, birkaç gün de serviste yattıktan daha sonra
hastaneden ayrılır. Yalnız
her hastanın değişik, çeşitli, başka, diğer
olduğu ve kalp krizi geçirmiş kişilerde tedavinin ömür boyu takip
edeceği unutulmamalıdır.Tıkla...
Çocuk için doğru okul nasıl seçilir?
anne-babalar nedeniyle
birçok
mühim
olan “doğru okul seçiminde” nelere bakım
edilmesi hakkında
mühim
ipuçları verici
escort samsun Dbe Davranış Bilimleri Enstitüsü uzmanlarından Klinik Psikolog Açelya şahin Fırat şu bilgileri veriyor : "çocuklarımızın hayatına sokacağımız profesyoneller ilgili
her süre
en iyisini ararız. Doğumunu kime yaptırayım? Hangi hastane şimdiye kadar
iyidir? çocuk doktoruna kime başlasak? Iyi bir dadı nereden bulabilirim? Bu, en iyiyi bulma yolunda kafamızı meşgul yapan
sorulardandır. Kuşkusuz bu süreçlerin en önemlilerinden birisi
de okul seçimidir. Araştırmaya başladığımızda çevremizdeki herkes konunun uzmanıdır: ‘özel okula ne ihtiyac
var, biz devlet okulunda okuduk da ne oldu? En iyi öğretmen Sibel Hanım onun sınıfına vermeye çalış… En iyi okul eve en yakın okuldur… Seninki çoktan
ocak doğumlu, bir sene çabuk
gitsin hem de Ayşe Hanım’ın sınıfına verebilirsin böylece…’ Bu iyi niyetli önerilerin yanında bir de okulları gezmeye başladığınızda, duyduklarınız kafanızın güzelce
karışmasına ve en iyi okulu seçme konusundaki endişelerinizin artmasına sebep
olur.bu süreçte izlenecek en akılcı yol, şahsi
beklentilerinizi ve çocuğunuzun ihtiyaçlarını gerçek
belirleyerek bir liste oluşturmaktır. Bu listede olması ve cevaplanması gerekli
en mühim
sorular şunlar: okul öncesi eğitim kurumu seçimibenimsedikleri spesiyal
bir eğitim sistemi var mı? Eğitim materyalleri elverişli
mi? Eğitim materyalleri ve oyuncaklar tahta, kumaş, keçe aynı
sağlam
malzemelerden mi yapılmış aksi halde
plastik oyuncaklar mı ağırlıkta? çocuğun sosyal alanını destekleyecek oyun
ve sanat dersleri elverişli
mi?bu dersleri verici
kişilerin eğitimleri muvafık
mu? Sınıf içindeki öğretmenlerden en az bir tanesi okul
mezunu mu? Okulun psikoloğu çocukları ne sıklıkla gözlemliyor?milli Eğitim Bakanlığı’na mı Sosyal Hizmetler’e mi ilişkili
faaliyet gösteriyorlar? Okul gezilerinde çocuklara kimler refakat ediyor? çocuk sayısı ile öğretmen sayısı orantılı mı? Ecnebi
dil dersini verici
eğitimcinin uyruğu nedir? Tuvalet eğitimi veriyorlar mı? Tüketmek
okulda mı hazırlanıyor, dışarıdan mı geliyor? Veli profili nasıl? Güvenliği nasıl sağlıyorlar? Okul servis hizmetini bir şirket mi aksi halde
bireyler mi üstleniyor?ilköğretim kurumu seçimibu yıl birinci sınıfı okutacak öğretmenlerin eğitim ve yaşam
durumları nelerdir? Acemi
dil derslerini verici
öğretmenlerin uyruğu nedir? Dersler ve teneffüsler kaçar dakika? Blok ders uygulaması var mı? Ilk yılda ödev veriyor, sınav yapıyorlar mı? Her yıl öğretmen değişimi oluyor mu aksi halde
ilk beş yılı bununla birlikte
öğretmenle mi okuyorlar? Her yıl sınıftaki öğrenciler karıştırılıyor mu? Dersler ve teneffüsler kaçar dakika? Blok ders uygulaması var mı? Ilk yılda ödev veriyor, sınav yapıyorlar mı? Her yıl öğretmen değişimi oluyor mu aksi halde
ilk beş yılı benzer
öğretmenle mi okuyorlar? Her yıl sınıftaki öğrenciler karıştırılıyor mu aksi halde
ilköğretim sonuna dek
sınıflar sabit mi? Her sınıftan kaç şube var? Oyun
ve sanat derslerindeki öğretmenlerin mezuniyet durumları nedir? Okulun mezunları eğitimlerine hangi okullarda takip
ediyorlar? Rehberlik biriminde kaç öğretmen var ve öğrencilerle ne sıklıkla görüşüyorlar? Sınıflar kaç kişilik? Tüketmek
okulda mı hazırlanıyor, dışarıdan mı geliyor?veli profili nasıl? Güvenliği nasıl sağlıyorlar? Okul servis hizmetini bir şirket mi aksi halde
bireyler mi üstleniyor?çocuğunuzu iyi tanımalısınızyukarıdaki soruları, aile olarak, bir okuldan beklentilerinize ve çocuğunuzun ihtiyaçlarına nazaran
revize edebilir, eklemeler yahut
çıkarmalar yapabilirsiniz. şurda
mühim
olan çocuğunuzu iyi tanımak ve ne tarz bir okulda yine de
memnun
ve başarılı olacağını belirlemektir. örneğin, hareketli bir çocuğun sınıf ve okul mevcudunun az olduğu butik bir okula gitmesi yine de
uygunken dil becerisi yaşının ilerisinde gelişen bir çocuğun; ecnebi
dilin ön planda olduğu vakıf okullarını öncelik
etmesi fazla
uyan
olabilir. çocuğunuzu yol tutuyorsa evinize yakın bir okul seçmenizde fayda vardır. dikkat yoksa
öğrenme sorunları yaşayan bir çocuğun akademik beklentileri hayli
yüksek, tam gün bir okula gitmesindense yarı
gün eğitim verici
ve çocuğun malik
olduğu ayrı
kuvvetli
yönlerin üstüne
eğilebilecek bir okula gitmesi yine de
mesut
olmaqını
sağlayacaktır. Sonuç olarak, tanıdığınız bir ailenin hayli
tatmin olmuş
kaldığı okul, siz ve çocuğunuz nedeniyle
hiçbirzaman
de münasip
olmayabilir. şahsi
ihtiyaç ve beklentilerinizi somut bir fotoğrafda
belirleyerek yapacağınız okul ziyaretleri ve alacağınız bilgilerle bir değerlendirme oluşturarak bu mesele
en gerçek
kararı verebilirsiniz."Tıkla...
birçok
mühim
olan “doğru okul seçiminde” nelere bakım
edilmesi hakkında
mühim
ipuçları verici
escort samsun Dbe Davranış Bilimleri Enstitüsü uzmanlarından Klinik Psikolog Açelya şahin Fırat şu bilgileri veriyor : "çocuklarımızın hayatına sokacağımız profesyoneller ilgili
her süre
en iyisini ararız. Doğumunu kime yaptırayım? Hangi hastane şimdiye kadar
iyidir? çocuk doktoruna kime başlasak? Iyi bir dadı nereden bulabilirim? Bu, en iyiyi bulma yolunda kafamızı meşgul yapan
sorulardandır. Kuşkusuz bu süreçlerin en önemlilerinden birisi
de okul seçimidir. Araştırmaya başladığımızda çevremizdeki herkes konunun uzmanıdır: ‘özel okula ne ihtiyac
var, biz devlet okulunda okuduk da ne oldu? En iyi öğretmen Sibel Hanım onun sınıfına vermeye çalış… En iyi okul eve en yakın okuldur… Seninki çoktan
ocak doğumlu, bir sene çabuk
gitsin hem de Ayşe Hanım’ın sınıfına verebilirsin böylece…’ Bu iyi niyetli önerilerin yanında bir de okulları gezmeye başladığınızda, duyduklarınız kafanızın güzelce
karışmasına ve en iyi okulu seçme konusundaki endişelerinizin artmasına sebep
olur.bu süreçte izlenecek en akılcı yol, şahsi
beklentilerinizi ve çocuğunuzun ihtiyaçlarını gerçek
belirleyerek bir liste oluşturmaktır. Bu listede olması ve cevaplanması gerekli
en mühim
sorular şunlar: okul öncesi eğitim kurumu seçimibenimsedikleri spesiyal
bir eğitim sistemi var mı? Eğitim materyalleri elverişli
mi? Eğitim materyalleri ve oyuncaklar tahta, kumaş, keçe aynı
sağlam
malzemelerden mi yapılmış aksi halde
plastik oyuncaklar mı ağırlıkta? çocuğun sosyal alanını destekleyecek oyun
ve sanat dersleri elverişli
mi?bu dersleri verici
kişilerin eğitimleri muvafık
mu? Sınıf içindeki öğretmenlerden en az bir tanesi okul
mezunu mu? Okulun psikoloğu çocukları ne sıklıkla gözlemliyor?milli Eğitim Bakanlığı’na mı Sosyal Hizmetler’e mi ilişkili
faaliyet gösteriyorlar? Okul gezilerinde çocuklara kimler refakat ediyor? çocuk sayısı ile öğretmen sayısı orantılı mı? Ecnebi
dil dersini verici
eğitimcinin uyruğu nedir? Tuvalet eğitimi veriyorlar mı? Tüketmek
okulda mı hazırlanıyor, dışarıdan mı geliyor? Veli profili nasıl? Güvenliği nasıl sağlıyorlar? Okul servis hizmetini bir şirket mi aksi halde
bireyler mi üstleniyor?ilköğretim kurumu seçimibu yıl birinci sınıfı okutacak öğretmenlerin eğitim ve yaşam
durumları nelerdir? Acemi
dil derslerini verici
öğretmenlerin uyruğu nedir? Dersler ve teneffüsler kaçar dakika? Blok ders uygulaması var mı? Ilk yılda ödev veriyor, sınav yapıyorlar mı? Her yıl öğretmen değişimi oluyor mu aksi halde
ilk beş yılı bununla birlikte
öğretmenle mi okuyorlar? Her yıl sınıftaki öğrenciler karıştırılıyor mu? Dersler ve teneffüsler kaçar dakika? Blok ders uygulaması var mı? Ilk yılda ödev veriyor, sınav yapıyorlar mı? Her yıl öğretmen değişimi oluyor mu aksi halde
ilk beş yılı benzer
öğretmenle mi okuyorlar? Her yıl sınıftaki öğrenciler karıştırılıyor mu aksi halde
ilköğretim sonuna dek
sınıflar sabit mi? Her sınıftan kaç şube var? Oyun
ve sanat derslerindeki öğretmenlerin mezuniyet durumları nedir? Okulun mezunları eğitimlerine hangi okullarda takip
ediyorlar? Rehberlik biriminde kaç öğretmen var ve öğrencilerle ne sıklıkla görüşüyorlar? Sınıflar kaç kişilik? Tüketmek
okulda mı hazırlanıyor, dışarıdan mı geliyor?veli profili nasıl? Güvenliği nasıl sağlıyorlar? Okul servis hizmetini bir şirket mi aksi halde
bireyler mi üstleniyor?çocuğunuzu iyi tanımalısınızyukarıdaki soruları, aile olarak, bir okuldan beklentilerinize ve çocuğunuzun ihtiyaçlarına nazaran
revize edebilir, eklemeler yahut
çıkarmalar yapabilirsiniz. şurda
mühim
olan çocuğunuzu iyi tanımak ve ne tarz bir okulda yine de
memnun
ve başarılı olacağını belirlemektir. örneğin, hareketli bir çocuğun sınıf ve okul mevcudunun az olduğu butik bir okula gitmesi yine de
uygunken dil becerisi yaşının ilerisinde gelişen bir çocuğun; ecnebi
dilin ön planda olduğu vakıf okullarını öncelik
etmesi fazla
uyan
olabilir. çocuğunuzu yol tutuyorsa evinize yakın bir okul seçmenizde fayda vardır. dikkat yoksa
öğrenme sorunları yaşayan bir çocuğun akademik beklentileri hayli
yüksek, tam gün bir okula gitmesindense yarı
gün eğitim verici
ve çocuğun malik
olduğu ayrı
kuvvetli
yönlerin üstüne
eğilebilecek bir okula gitmesi yine de
mesut
olmaqını
sağlayacaktır. Sonuç olarak, tanıdığınız bir ailenin hayli
tatmin olmuş
kaldığı okul, siz ve çocuğunuz nedeniyle
hiçbirzaman
de münasip
olmayabilir. şahsi
ihtiyaç ve beklentilerinizi somut bir fotoğrafda
belirleyerek yapacağınız okul ziyaretleri ve alacağınız bilgilerle bir değerlendirme oluşturarak bu mesele
en gerçek
kararı verebilirsiniz."Tıkla...
Yengeç burcu haftalık yorumu (4-10 Nisan 2011)
yengeç burcundan baş verenler
bu hafta neler yaşayacak? eskort samsun Astrolog öner Döşer'in haftalık yorumlarını dinleyelim .. 4-10 Nisan 2011 Haftası Burç YorumlarıTıkla...
bu hafta neler yaşayacak? eskort samsun Astrolog öner Döşer'in haftalık yorumlarını dinleyelim .. 4-10 Nisan 2011 Haftası Burç YorumlarıTıkla...
Diyaliz hastalarının bağımsızlık ilanı: Böbrek nakli
böbrek yetmezliği; hem diyaliz hem de nakil sürecinde hastaların terme escort coklu
psikolojik sorun yaşamasına sebep
olabiliyor . Diyaliz yüzünden
işini, okulunu, sosyal çevresini kaybeden hastalar bu sıkıntılarla baş etmekte zorlanıyor. Böbrek nakli olan hastalar ise kavuştukları bağımsız hayata ilk bir yıl uyum zorluğu yaşayabiliyor. Diyaliz hastalarının, nakil olanların ve hasta yakınlarının; gerektiği süre
psikolojik destek almaktan çekinmemeleri gerekiyor. Nakil dair
bilgili olmak, diyaliz sürecinde uğraşlar edinmek, aileden destek elde etmek
ya da nakil sonrası sosyalleşmek benzer
alınacak bir takım
önlemler bu süreci henüz
basitçe
atlatmada çare
olabiliyor.tüm dünyada olduğu benzer
ülkemizde de son dönem organ yetmezliği hastaları katlanarak artıyor. Türkiye'de 60 binden çok
diyaliz hastası var. Bu hastaların binlercesi kendileri nedeniyle
sağlam
hayatın anahtarı olan böbrek naklini umutla bekliyor. Ihtiyac
diyaliz sürecinde, ihtiyaç
organ bekleme gerekse organ nakli sonrasında bu hastaların coklu
psikolojik sorunla boğuşmak zorunda kaldıklarını belirten Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Organ Nakli Merkezi’nden Klinik Psikolog zeren Okçuoğlu Kadıoğlu, böbrek hastalarının psikolojik durumuyla interesan
şu bilgileri veriyor:hastaların yaşam kalitesi açısından diyalizle organ naklinin farkları nelerdir?böbrek naklinin amacı yalnızca böbreğin işlevlerini düzeltmek değil, benzer
anda
hastanın yaşam kalitesini de iyileştirmektir. Organ naklinin, kronik böbrek yetmezliğinde iyi rehabilitasyon sağladığı, hastalar göre
doyurucu ve üretken bir yaşam oluşturduğu, diyalize nazaran
ruhsal açıdan henüz
olumlu etkileri olduğu ve hastaların yaşam kalitesini artırdığı görüldü. Diyaliz sürecinde ise fazlası
hastanın gündelik yaşamının etkilendiği, işlerini bırakmak, okullarına ara sağlamak
durumunda kalan hastalar olduğu bilinir. Nakil olmadan evvel
hastalar diyalize ilişkili
bir ömür
sürmek zorunda kaldıkları için; nakil sonrasında nakledilen böbrek, kişiyi “bağımsız kılan” bir organ gibi
görülebilir. bağimsizliğin Anahtari Organ Nakliböbrek yetmezliği yüzünden
diyalize girmesi gerektiğinde hasta taze
bir yaşam tarzına uyum sağlamak zorunda kalır. Diyaliz hastalarının yaşadığı sorunlar; maddi ve mesleki kayıplardan, sosyal etkinliklerde bozulmaya, aile ve arkadaşlardan uzaklaşmaya ve sağlığın belirsizliğine dek
uzanır. Gündelik etkinliklerde meydana gelecek
bu değişimlere hastanın tıbbi durumunun ciddiyeti de eklendiğinde fazlası
hastanın psikolojik zorlanmalar yaşadığı görülür. Bir takım
nakil hastaları nedeniyle
böbrek naklini izleme
yapan
ilk üç ay yoğun ilaç tedavisi, tedaviye uyum süreci aynı
nedenler dolayısıyla zorlu geçse de; sadece
birinci sene sonunda diyaliz dönemine nazaran
hastalar, fiziki
olduğu dek
psikolojik yönden de olumlu gelişim gösterirler. Organ nakli olan kişiler şahsi
gücünü yeniden kazanır, sosyal ve bedensel
etkinlikleri iyileşir.organ nakli hastalarında psikolojik durumu göz önünde bulundurmak sebep
önemlidir? organ nakli olacğ
ve olmuş hastalara bakıldığında, çoğunun nakil öncesi kronik hastalıkla mücadele etmelerine ilişkili
gibi
psikolojik kavramda
ağırbaşlı
zorluklar yaşamış olduğu görülür. önceden
hayati bir organın işlevinin kaybı ve tanının söylenme süreci fazlası
hasta göre
epeyce
stresli geçmektedir. Organ nakline hüküm
verildiğinde nakil ılgili
malumat
almak, nakil operasyonunu beklemek ve hazırlanmak, nakil bulunmak
ve nakil sonrası nekahat dönemi de bir takım
hastalarda psikolojik zorlanmalara sebep
olabilir. Nakil sonrasında ise organın yeniden işlevine başlaması, hastaneden çıkış ve hastane harici
hayatın yeniden başlaması, perhiz ve ilaç tedavisine uyum ve nakil sonrası kontrol muayeneleri hastaların fazlası
nedeniyle
taze
bir uyum süreci gerektirir. Nakil sonrası psikolojik yönden sıkıntısı olan hastaların tedaviye uyumları da iyi olmayabiliyor, ilaç tedavilerini aksatmaya ve sağlıklarına elverişli
özeni göstermemeye başlayabiliyor. şunun
sonucunda nakledilen organın işleyişi de olumsuz etkilenebiliyor. Bu nedenlerle nakil olacğ
ve olmuş olan hastaların ve yakınlarının psikolojik takibi ehemiyyet
taşır. böbrek Aldim Sanarak
Suçluluk Duymayinaile içi vericiden nakil bulunmak
hastaları psikolojik açıdan nasıl etkilemektedir?özellikle aile içi nakillerde, aile ilişkileri ve akrabalık konuları ön planda olmaktadır. Kurulan
bir takım
araştırmalar; bir hastanın aile içinden nakil olmaya hüküm
verdiğinde, kadavradan nakilden başka,
gibi
bir aile yakınına zarar vermekten ötür
suçluluk ve sıkıntı hissedebileceğini belirtmişlerdir. Hastanın vericisi önceden ilişkilerinin çatışmalı olduğu bir kişiyse, nakil sonrası hastanın psikolojik açıdan sıkıntılar yaşayabileceği görülmüştür. Nakil öncesinde alıcı-verici arasındaki bağ
olumlu ve çatışmalı değilken, naklin fazla
başarılı olduğu ve nakledilen organın çabuk bütünleşme gösterdiği bildirilmiştir. Aile içi vericisi olduğu halde bilhassa
kadavradan nakil bulunmak
isteyenler ise sevdikleri birisine zarar gelmesinden ve nakil sonrasında vericiyle olan ilişkilerinde sorunlar var olmasından endişe duymaktadırlar.eşinden böbrek nakli olmuş hastalarla yaptığımız bir çalışmanın sonuçlarına göre; eşlerin psikolojik durumlarının organ nakli sonrası birbirlerini etkilediği görülmüştür. örneğin; verici olan eşin depresif bir bozukluğu olursa
alıcının da depresyonda olma olasılığı yüksektir. Bu sebepile
vericilerin de nakil sonrası alıcılar benzer
psikolojik destek almaları; hem şahsi
ruhsal sağlıkları açısından hem de alıcılarının psikolojik durumları açısından önemlidir.nakil Karakteri Değiştirmezorgan nakli sonrasında karakter değişikliği olası
müdür?bilimsel açıdan organ nakli olmuş hastaların kişilik yapılarının değiştiğini belirten
bir çalışma bulunmaz. Bir takım
hastalar vericileriyle özdeşim kurarak nakil sonrasında ona benzediklerini, onun özelliklerine malik
olmaya başladıklarını düşünmektedirler. Nakledilen organın vericinin özelliklerini alıcıya iletmesi benzer
bir hal
bilimsel açıdan olası
değildir. Bu fotoğrafda
bir algısı olan alıcıların vericileriyle olan ilişkilerinin dinamiği incelenmelidir. Ara-sıra
vericinin organını bağışlamasına yuz yuze
olan minnet ve suçluluk duyguları da vericiyle benzeşmesi, onun olarak
olması gerektiğini hissetmesine yol açıyor olabilir. Hem de
vücut
ve kimlik algısı hayli
sağlam değil
bir takım
alıcılarda da bu kadar
düşüncelerin araya
çıktığı görülebilir. Nakil sonrası kişisel özelliklerin değişmesine sebep
olabilecek bir öteki
sebep
ise organ nakli öncesinde hayatlarını tehlikeye sokan ağırbaşlı
bir hastalık dönemi atlatmış olan hastaların nakil sonrasında bir takım
kişisel özelliklerini terk etme ve hayatlarında modern
bir başlangıç yapma istekleri olabilir. Bu sebepile
sevmedikleri ya da kişisel gibi
zarar gördüklerini, olumsuz etkilendiklerini düşündükleri birtakım davranış biçimlerini, yaşam tarzlarını değiştirebilirler. Bu şekilde “yeni organ taze
hayat” algısıyla bir takım
özelliklerini sil yeniden
değiştirme yoluna gidebilirler.bilgilenerek Sorunlari Aşinorgan nakli hastalarının nakil öncesi bilgilendirilmiş olması sebep
önemlidir?geçmişte psikiyatrik rahatsızlığı olan hastalar bu tip sıkıntılara karşısında
hatta
hassastırlar. Nakille interesan
beklentiler normalde
hayli
yüksektir ve hasta organ naklinin olası sonuçlarını tam gibi
anlayamamış olabilir. Bu aynı
durumlarda süreçle interesan
memnuniyetsizlik henüz
belirgin olur. Bu sebepile
her hastanın nakil öncesinde yeteri derecede bilgilendirilmiş olması ve nakil sonrası süreçle interesan
gerçekçi beklentilerinin olması; hastanın ileri dönemde şiddetli bir anksiyete nedeni
yaşamaması açısından önemlidir.diyaliz Hastalarina Tavsiyeleruğraşlar Edinin: Diyaliz hastaları maddi ve mesleki kayıplar yaşayabilirler, sosyal etkinlikleri bozulabilir, aile ve arkadaşlarından uzaklaşabilirler, sağlıkları belirsizlik içine girebilir. Bununla baş yapmak
nedeniyle
diyalize giren hastaların ruhsal gibi
güçlenmeye ihtiyaçları vardır. Içlerinden gelmese dahi
kendilerini bir şeyler yapmaya zorlamak, mesleklerini bırakmış da olsalar teyze
işe yarıyor olduklarını görmek nedeniyle
bir takım
uğraşlar edinmek, arkadaş ve aile çevresinden uzaklaşmak karşılık olaraq
zamanının bir kısmını onlarla geçirmek, gelecekle interesan
amaçları ve umutları olması hayattan kopmamalarına çare
olacaktır.ailenizden Destek Alin: Elverişli
aile desteğinin olması, bilhassa
evli hastalarda eş desteğinin olması diyaliz hastalarının psikolojik gibi
yine de
iyi hissetmelerini sağlar.hastaliğinizi Inkar Etmeyin: Bedensel belirtilerle beraberinde
görülen kaygılar diyalize giren bir takım
hastalarda inkar davranışının, hastalığı kabul etmemenin oluşmasına sebep
olabilir. Hastalığı kabullenmemiş bulunmak
tedavisini de geciktirir ve diyaliz hastalarının bedensel
gibi
hala
fazla
sıkıntı yaşamalarına sebep
olur.nakil Dair
Bilgilenin: Kadavradan bağış ülkemizde yetersiz düzeyde olduğu göre
nakil bulunmak
arzusunda olan
coklu
diyaliz hastası nedeniyle
bu süreç psikolojik kavramda
epeyce
tüketici geçebilmektedir. Bu sebepile
aile içinden canlı vericileri olduğunda bir organ nakli merkezine başvurarak uygun
bilgileri almaları önerilir. Verici aile içindense onu nakil sonrası yarı
bırakacağı ile interesan
endişeler, nakil ekibi tarafından kurulan
bilgilendirmeler sonucu fazlası
dönem
hafifler.böbrek Nakli Olanlara Tavsiyelerilk Aylarda Stres Olabilir: Bir takım
hastaların nakil sonrasında da stres yaşadıkları görülebilmektedir. Ilk aylarda öfke, depresyon, suçluluk, endişe, dinlenme
sorunları, iştahta değişiklikler, özen
eksikliği olarak
belirtilere bir takım
nakil olmuş hastalarda rastlanabilir.ilaçlar Duygusal Yapabilir: Kendini
hala
duygusal hissetmenizin nedeni nakil sonrası kullanmaya başladığınız ilaçların yan etkisinden kaynaklanıyor olabilir.yardim Almaktan Kaçinmayin: Bir takım
hastalar nakil sonrası psikolojik gibi
iyi hissetmediklerinde, sağlıklarına yeteri dek
bakım
etmeyebiliyor ve ilaçlarını devmlı
kullanmayabiliyor. Bu tür
bir sorun araya
çıktığında kesinlikle
organ nakli ekibi haberdar edilmeli ve bir ruh sağlığı uzmanından yardım alınmalıdır. Aksi takdirde ilaçların düzensiz kullanılmaya başlanması böbreğin yitirilmesine sebep
olabilir.stratejiler üretin: Nakil sonrası duygularınızla başa çıkmak nedeniyle
stratejiler üretmeniz önemlidir. örneğin; devmlı
egzersiz yapmak, enfeksiyon kapmayacağınız biçimde aileniz ve arkadaşlarınızla yanında
sosyal etkinliklere katılmak, diyetinize özen
etmek, devmlı
dinlenme
uyumak, nasıl hissettiğinizi anlamaya çalışmak, çevrenizdekilerden gerektiğinde destek istemek, erkeklerin
aynı
nakil olmuş kişilerle vakit
vakit
deneyimlerinizi paylaşmak ya da ihtiyaç hissettiğinizde bir ruh sağlığı uzmanından yardım tutmak
kendinize çare
olmanız açısından önemlidir.Tıkla...
psikolojik sorun yaşamasına sebep
olabiliyor . Diyaliz yüzünden
işini, okulunu, sosyal çevresini kaybeden hastalar bu sıkıntılarla baş etmekte zorlanıyor. Böbrek nakli olan hastalar ise kavuştukları bağımsız hayata ilk bir yıl uyum zorluğu yaşayabiliyor. Diyaliz hastalarının, nakil olanların ve hasta yakınlarının; gerektiği süre
psikolojik destek almaktan çekinmemeleri gerekiyor. Nakil dair
bilgili olmak, diyaliz sürecinde uğraşlar edinmek, aileden destek elde etmek
ya da nakil sonrası sosyalleşmek benzer
alınacak bir takım
önlemler bu süreci henüz
basitçe
atlatmada çare
olabiliyor.tüm dünyada olduğu benzer
ülkemizde de son dönem organ yetmezliği hastaları katlanarak artıyor. Türkiye'de 60 binden çok
diyaliz hastası var. Bu hastaların binlercesi kendileri nedeniyle
sağlam
hayatın anahtarı olan böbrek naklini umutla bekliyor. Ihtiyac
diyaliz sürecinde, ihtiyaç
organ bekleme gerekse organ nakli sonrasında bu hastaların coklu
psikolojik sorunla boğuşmak zorunda kaldıklarını belirten Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Organ Nakli Merkezi’nden Klinik Psikolog zeren Okçuoğlu Kadıoğlu, böbrek hastalarının psikolojik durumuyla interesan
şu bilgileri veriyor:hastaların yaşam kalitesi açısından diyalizle organ naklinin farkları nelerdir?böbrek naklinin amacı yalnızca böbreğin işlevlerini düzeltmek değil, benzer
anda
hastanın yaşam kalitesini de iyileştirmektir. Organ naklinin, kronik böbrek yetmezliğinde iyi rehabilitasyon sağladığı, hastalar göre
doyurucu ve üretken bir yaşam oluşturduğu, diyalize nazaran
ruhsal açıdan henüz
olumlu etkileri olduğu ve hastaların yaşam kalitesini artırdığı görüldü. Diyaliz sürecinde ise fazlası
hastanın gündelik yaşamının etkilendiği, işlerini bırakmak, okullarına ara sağlamak
durumunda kalan hastalar olduğu bilinir. Nakil olmadan evvel
hastalar diyalize ilişkili
bir ömür
sürmek zorunda kaldıkları için; nakil sonrasında nakledilen böbrek, kişiyi “bağımsız kılan” bir organ gibi
görülebilir. bağimsizliğin Anahtari Organ Nakliböbrek yetmezliği yüzünden
diyalize girmesi gerektiğinde hasta taze
bir yaşam tarzına uyum sağlamak zorunda kalır. Diyaliz hastalarının yaşadığı sorunlar; maddi ve mesleki kayıplardan, sosyal etkinliklerde bozulmaya, aile ve arkadaşlardan uzaklaşmaya ve sağlığın belirsizliğine dek
uzanır. Gündelik etkinliklerde meydana gelecek
bu değişimlere hastanın tıbbi durumunun ciddiyeti de eklendiğinde fazlası
hastanın psikolojik zorlanmalar yaşadığı görülür. Bir takım
nakil hastaları nedeniyle
böbrek naklini izleme
yapan
ilk üç ay yoğun ilaç tedavisi, tedaviye uyum süreci aynı
nedenler dolayısıyla zorlu geçse de; sadece
birinci sene sonunda diyaliz dönemine nazaran
hastalar, fiziki
olduğu dek
psikolojik yönden de olumlu gelişim gösterirler. Organ nakli olan kişiler şahsi
gücünü yeniden kazanır, sosyal ve bedensel
etkinlikleri iyileşir.organ nakli hastalarında psikolojik durumu göz önünde bulundurmak sebep
önemlidir? organ nakli olacğ
ve olmuş hastalara bakıldığında, çoğunun nakil öncesi kronik hastalıkla mücadele etmelerine ilişkili
gibi
psikolojik kavramda
ağırbaşlı
zorluklar yaşamış olduğu görülür. önceden
hayati bir organın işlevinin kaybı ve tanının söylenme süreci fazlası
hasta göre
epeyce
stresli geçmektedir. Organ nakline hüküm
verildiğinde nakil ılgili
malumat
almak, nakil operasyonunu beklemek ve hazırlanmak, nakil bulunmak
ve nakil sonrası nekahat dönemi de bir takım
hastalarda psikolojik zorlanmalara sebep
olabilir. Nakil sonrasında ise organın yeniden işlevine başlaması, hastaneden çıkış ve hastane harici
hayatın yeniden başlaması, perhiz ve ilaç tedavisine uyum ve nakil sonrası kontrol muayeneleri hastaların fazlası
nedeniyle
taze
bir uyum süreci gerektirir. Nakil sonrası psikolojik yönden sıkıntısı olan hastaların tedaviye uyumları da iyi olmayabiliyor, ilaç tedavilerini aksatmaya ve sağlıklarına elverişli
özeni göstermemeye başlayabiliyor. şunun
sonucunda nakledilen organın işleyişi de olumsuz etkilenebiliyor. Bu nedenlerle nakil olacğ
ve olmuş olan hastaların ve yakınlarının psikolojik takibi ehemiyyet
taşır. böbrek Aldim Sanarak
Suçluluk Duymayinaile içi vericiden nakil bulunmak
hastaları psikolojik açıdan nasıl etkilemektedir?özellikle aile içi nakillerde, aile ilişkileri ve akrabalık konuları ön planda olmaktadır. Kurulan
bir takım
araştırmalar; bir hastanın aile içinden nakil olmaya hüküm
verdiğinde, kadavradan nakilden başka,
gibi
bir aile yakınına zarar vermekten ötür
suçluluk ve sıkıntı hissedebileceğini belirtmişlerdir. Hastanın vericisi önceden ilişkilerinin çatışmalı olduğu bir kişiyse, nakil sonrası hastanın psikolojik açıdan sıkıntılar yaşayabileceği görülmüştür. Nakil öncesinde alıcı-verici arasındaki bağ
olumlu ve çatışmalı değilken, naklin fazla
başarılı olduğu ve nakledilen organın çabuk bütünleşme gösterdiği bildirilmiştir. Aile içi vericisi olduğu halde bilhassa
kadavradan nakil bulunmak
isteyenler ise sevdikleri birisine zarar gelmesinden ve nakil sonrasında vericiyle olan ilişkilerinde sorunlar var olmasından endişe duymaktadırlar.eşinden böbrek nakli olmuş hastalarla yaptığımız bir çalışmanın sonuçlarına göre; eşlerin psikolojik durumlarının organ nakli sonrası birbirlerini etkilediği görülmüştür. örneğin; verici olan eşin depresif bir bozukluğu olursa
alıcının da depresyonda olma olasılığı yüksektir. Bu sebepile
vericilerin de nakil sonrası alıcılar benzer
psikolojik destek almaları; hem şahsi
ruhsal sağlıkları açısından hem de alıcılarının psikolojik durumları açısından önemlidir.nakil Karakteri Değiştirmezorgan nakli sonrasında karakter değişikliği olası
müdür?bilimsel açıdan organ nakli olmuş hastaların kişilik yapılarının değiştiğini belirten
bir çalışma bulunmaz. Bir takım
hastalar vericileriyle özdeşim kurarak nakil sonrasında ona benzediklerini, onun özelliklerine malik
olmaya başladıklarını düşünmektedirler. Nakledilen organın vericinin özelliklerini alıcıya iletmesi benzer
bir hal
bilimsel açıdan olası
değildir. Bu fotoğrafda
bir algısı olan alıcıların vericileriyle olan ilişkilerinin dinamiği incelenmelidir. Ara-sıra
vericinin organını bağışlamasına yuz yuze
olan minnet ve suçluluk duyguları da vericiyle benzeşmesi, onun olarak
olması gerektiğini hissetmesine yol açıyor olabilir. Hem de
vücut
ve kimlik algısı hayli
sağlam değil
bir takım
alıcılarda da bu kadar
düşüncelerin araya
çıktığı görülebilir. Nakil sonrası kişisel özelliklerin değişmesine sebep
olabilecek bir öteki
sebep
ise organ nakli öncesinde hayatlarını tehlikeye sokan ağırbaşlı
bir hastalık dönemi atlatmış olan hastaların nakil sonrasında bir takım
kişisel özelliklerini terk etme ve hayatlarında modern
bir başlangıç yapma istekleri olabilir. Bu sebepile
sevmedikleri ya da kişisel gibi
zarar gördüklerini, olumsuz etkilendiklerini düşündükleri birtakım davranış biçimlerini, yaşam tarzlarını değiştirebilirler. Bu şekilde “yeni organ taze
hayat” algısıyla bir takım
özelliklerini sil yeniden
değiştirme yoluna gidebilirler.bilgilenerek Sorunlari Aşinorgan nakli hastalarının nakil öncesi bilgilendirilmiş olması sebep
önemlidir?geçmişte psikiyatrik rahatsızlığı olan hastalar bu tip sıkıntılara karşısında
hatta
hassastırlar. Nakille interesan
beklentiler normalde
hayli
yüksektir ve hasta organ naklinin olası sonuçlarını tam gibi
anlayamamış olabilir. Bu aynı
durumlarda süreçle interesan
memnuniyetsizlik henüz
belirgin olur. Bu sebepile
her hastanın nakil öncesinde yeteri derecede bilgilendirilmiş olması ve nakil sonrası süreçle interesan
gerçekçi beklentilerinin olması; hastanın ileri dönemde şiddetli bir anksiyete nedeni
yaşamaması açısından önemlidir.diyaliz Hastalarina Tavsiyeleruğraşlar Edinin: Diyaliz hastaları maddi ve mesleki kayıplar yaşayabilirler, sosyal etkinlikleri bozulabilir, aile ve arkadaşlarından uzaklaşabilirler, sağlıkları belirsizlik içine girebilir. Bununla baş yapmak
nedeniyle
diyalize giren hastaların ruhsal gibi
güçlenmeye ihtiyaçları vardır. Içlerinden gelmese dahi
kendilerini bir şeyler yapmaya zorlamak, mesleklerini bırakmış da olsalar teyze
işe yarıyor olduklarını görmek nedeniyle
bir takım
uğraşlar edinmek, arkadaş ve aile çevresinden uzaklaşmak karşılık olaraq
zamanının bir kısmını onlarla geçirmek, gelecekle interesan
amaçları ve umutları olması hayattan kopmamalarına çare
olacaktır.ailenizden Destek Alin: Elverişli
aile desteğinin olması, bilhassa
evli hastalarda eş desteğinin olması diyaliz hastalarının psikolojik gibi
yine de
iyi hissetmelerini sağlar.hastaliğinizi Inkar Etmeyin: Bedensel belirtilerle beraberinde
görülen kaygılar diyalize giren bir takım
hastalarda inkar davranışının, hastalığı kabul etmemenin oluşmasına sebep
olabilir. Hastalığı kabullenmemiş bulunmak
tedavisini de geciktirir ve diyaliz hastalarının bedensel
gibi
hala
fazla
sıkıntı yaşamalarına sebep
olur.nakil Dair
Bilgilenin: Kadavradan bağış ülkemizde yetersiz düzeyde olduğu göre
nakil bulunmak
arzusunda olan
coklu
diyaliz hastası nedeniyle
bu süreç psikolojik kavramda
epeyce
tüketici geçebilmektedir. Bu sebepile
aile içinden canlı vericileri olduğunda bir organ nakli merkezine başvurarak uygun
bilgileri almaları önerilir. Verici aile içindense onu nakil sonrası yarı
bırakacağı ile interesan
endişeler, nakil ekibi tarafından kurulan
bilgilendirmeler sonucu fazlası
dönem
hafifler.böbrek Nakli Olanlara Tavsiyelerilk Aylarda Stres Olabilir: Bir takım
hastaların nakil sonrasında da stres yaşadıkları görülebilmektedir. Ilk aylarda öfke, depresyon, suçluluk, endişe, dinlenme
sorunları, iştahta değişiklikler, özen
eksikliği olarak
belirtilere bir takım
nakil olmuş hastalarda rastlanabilir.ilaçlar Duygusal Yapabilir: Kendini
hala
duygusal hissetmenizin nedeni nakil sonrası kullanmaya başladığınız ilaçların yan etkisinden kaynaklanıyor olabilir.yardim Almaktan Kaçinmayin: Bir takım
hastalar nakil sonrası psikolojik gibi
iyi hissetmediklerinde, sağlıklarına yeteri dek
bakım
etmeyebiliyor ve ilaçlarını devmlı
kullanmayabiliyor. Bu tür
bir sorun araya
çıktığında kesinlikle
organ nakli ekibi haberdar edilmeli ve bir ruh sağlığı uzmanından yardım alınmalıdır. Aksi takdirde ilaçların düzensiz kullanılmaya başlanması böbreğin yitirilmesine sebep
olabilir.stratejiler üretin: Nakil sonrası duygularınızla başa çıkmak nedeniyle
stratejiler üretmeniz önemlidir. örneğin; devmlı
egzersiz yapmak, enfeksiyon kapmayacağınız biçimde aileniz ve arkadaşlarınızla yanında
sosyal etkinliklere katılmak, diyetinize özen
etmek, devmlı
dinlenme
uyumak, nasıl hissettiğinizi anlamaya çalışmak, çevrenizdekilerden gerektiğinde destek istemek, erkeklerin
aynı
nakil olmuş kişilerle vakit
vakit
deneyimlerinizi paylaşmak ya da ihtiyaç hissettiğinizde bir ruh sağlığı uzmanından yardım tutmak
kendinize çare
olmanız açısından önemlidir.Tıkla...
Astrolojik olarak evlenmek için en uygun tarihler
ikili ilişkiler astrolojinin mühim
samsun escort başlıklarından biri . Evlenme
de astrolojide iri
ehemmiyet
taşıyor. Evlenecek çiftin astroloji haritalarına bakılarak çıkartılan tarihlere nazaran
evlenme
gününe fikir
göstermek
son yıllarda epeyce
popüler. Evlenme
tarihi tek bir kişinin haritasına değil, evlenecek çiftin Synastry şöyle ki
"eşleşim Haritaları"na bakılarak çıkartılıyor. Her iki haritanın dinamiklerine münasip
bir gün saptamak nedeniyle
özenle çalışmak gerekiyor. şöyle
hususi
bir danışmanlık alma fırsatınız olmayabilir. Hiçbirzaman
dert etmeyin… Beylerin
de kullanabileceğini pek hayli
genel bilgiyi paylaşmak isterim. Evlenme
nedeniyle
çoktan gün almışlar göre
mühim
bir uyarı var. Nikah yahut
düğün tarihi nedeniyle
değişiklik yapmaya çalışıp, ailelerin hışmını ya da partnerinizin eks
bakışlarını çekmeyin üzerinize. Akıllı bir uygulama yaparak, davetiyenizi uyan
hergün
dağıtmaya başlayabilirsiniz. Olabilsin
ufak
bir değişiklikle kına gecenizi harika
bir anda
yapabilirsiniz. Nikah tarihini değiştiremeseniz de, münasip
bir süre
tespit edip, bu hoş
gününüzü anons yapmak
için, sosyal medyayı da kullanabilirsiniz. Düğün göre
çoktan salon tutmuş olsanız da, mütenasip
bir hergün
bekarlığa veda partisi yapabilirsiniz. ,
astrolojik gibi
mühim
olan şey, evleniyor olmanızın, ilk dile getirildiği, ilk paylaşıldığı, ilk bilinçli fotoğrafda
algılandığı zamandır. Kocaman
organizasyonlar karşılık olaraq
minik
değişiklikler yapabilirsiniz. Astroloji bu bu yuzden
pratiktir; kaotik değildir, tersine yapıcıdır. Evlenmek nedeniyle
en uyan
zamanlar Astrolojik gibi
bakım
etmemiz gerekenleri sıralarsak, Ay’ın büyümekte olması; Venüs, Mars ya da Merkür’ün geri
harekette olmaması; önceliğin Cuma, Pazar, Perşembe günlerine verilmesi ve Ay’ın Boşlukta olmadığı saatlerin seçim
edilmesi en münasip
zamanları belirlerken özen
ettiğimiz ana noktalar. ay'ın Hilal'de dolunay'a gittiği dönemi seçim
edin Ilk olarak, evlenme
zamanı
seçerken Ay fazlarını kullanmalısınız. Prensip gibi
Hilal’den Dolunay’a dek
olan, büyüyen fazı öncelik
edin. Bu faz seçenek
edilirse mutluluğun artması, evliliğin bereketli olması, doğacak çocukların şanslı olması olası
olur. Ay’ın kapandığı, karanlıkta kaldığı zamanlar kolay
zamanlar değildir. venüs ya da Merkür geri
harekette olmasın Mütenasip
evlenme
nedeniyle
Venüs ya da Merkür’ün arka
harekette olmaması istenir. 2014 Ağustos ile Aralık ayları aralarında
herhangi bir arka
hareket olmaması cici
bir avantaj sağlıyor. haftanın hangi zamanı
hatta
iyi? Cuma günü, aşkı anlatan Venüs’ün günüdür. Evlenme
nedeniyle
en hoş
zamandır. Ikili ilişkilerin, uyumun, ahengin, güzelliğin ve bereketin bugün artığı düşünülür. Hayırlı bir günde, modern
hayatınıza ilk adımı atabilirsiniz. Bu fotoğrafda
eşinizle uyum, anlayış ve sevginin bugün atılan tohumları hala
süratli
büyüyecektir. Arkasından
Pazar zamanı
gücü anlatan Güneş’in günüdür. Güneş’in kuvvetli
ışınları gibi, evliliğinizin de parlaması nedeniyle
bugünü seçebilirsiniz. Perşembe zamanı
de, şanslı Jüpiter’in günüdür. Evliliğinizin bolluk içinde, bereketli bir fotoğrafda
sürmesi nedeniyle
bu tatlı
zamanı
de seçebilirsiniz. Birlikteliğinizin maddi, manevi rahatlık içinde geçmesi için, ilk adımı bugün atabilirsiniz. Büyük
bir aile, kolay
bir gelecek nedeniyle
şanslı olabilirsiniz. Pazartesi, Ay zamanı
olması sebebiyle uğurlu bir gündür. Anaç temalar bugün hala
öne çıkabilir. Ailenin onayladığı, manevi bağı kuvvetli
bir evlenme
göre
bugün ismim
atabilirsiniz. Evlilikte bayanın
da öne çıkmasını, dengeyi sağlamasını isterseniz
da Pazartesi gününü seçebilirsiniz. Genel gibi
anlaşmaları, imzaları yöneten Merkür’ün zamanı
olan çarşamba zamanı
de evlenme
nedeniyle
seçilebilir. Merkür’ün akılcı yönüyle bugün ya o ya bu
istemez maddi konular hala
çok
çıkabilir. Evlenme
öncesi anlaşma etmek
zorunluysa bugünü seçebilirsiniz. Mantık evliliği nedeniyle
zarif
bir gündür. Bir de seçenek
etmemeniz gerekli
günler var tabii.. Salı günü, savaşı anlatan Mars’ın zamanı
olduğu nedeniyle
mesafeli
durmakta yarar var. Evlilikte aranan uzlaşıyı bugün bulmak zor. Eks
giden olaylarla karşılaşmamak, sürtüşme ve kavgalardan kaçınmak nedeniyle
bugünü öncelik
etmenizi önermem. Cumartesi zamanı
de ağırbaşlı
Satürn’ün günüdür. Soğuk, mesafeli bir enerji taşıdığı nedeniyle
seçim
edilmemelidir. Görücü usulü evlilikler nedeniyle
uygundur. Fakat
aşk evlilikleri göre
ağır enerjiler taşır. Günümüzde evlenme
nedeniyle
en hayli
öncelik
edilen günlerden olması, şuna
oranla boşanmaların da hızla artması ilgi
çekici… Bugün yalnızca
kişilerin doğurma
haritalarında mütenasip
hal
olursa
seçenek
edilebilir. ay Boşlukta mı? Ay içinde münasip
zamanı
bulduysanız, sırada mütenasip
saat var. Seçtiğiniz evlenme
saatinde, Ay Boşlukta, şöyle ki
açısız olmamasına hususi
ehemmiyet
vermenizi tavsiye ederim. Olası tersliklerden korunmak için, çoğunlukla minik
süren, bu saatlere bakım
yapmak
zor olmasa gerek. Pudra.com’da heyecanlı
göre
hazırladığım Ay Boşlukta takvimine bakarak, kolaylıkla sizi
mütenasip
vakiti
bulabilirsiniz. tüm
ön bilgileri verdiğime göre, sizi
hususi
en mütenasip
vakiti
kolaylıkla saptamaya başlayabilirsiniz. Mutluluğunuz daim olsun.Tıkla...
samsun escort başlıklarından biri . Evlenme
de astrolojide iri
ehemmiyet
taşıyor. Evlenecek çiftin astroloji haritalarına bakılarak çıkartılan tarihlere nazaran
evlenme
gününe fikir
göstermek
son yıllarda epeyce
popüler. Evlenme
tarihi tek bir kişinin haritasına değil, evlenecek çiftin Synastry şöyle ki
"eşleşim Haritaları"na bakılarak çıkartılıyor. Her iki haritanın dinamiklerine münasip
bir gün saptamak nedeniyle
özenle çalışmak gerekiyor. şöyle
hususi
bir danışmanlık alma fırsatınız olmayabilir. Hiçbirzaman
dert etmeyin… Beylerin
de kullanabileceğini pek hayli
genel bilgiyi paylaşmak isterim. Evlenme
nedeniyle
çoktan gün almışlar göre
mühim
bir uyarı var. Nikah yahut
düğün tarihi nedeniyle
değişiklik yapmaya çalışıp, ailelerin hışmını ya da partnerinizin eks
bakışlarını çekmeyin üzerinize. Akıllı bir uygulama yaparak, davetiyenizi uyan
hergün
dağıtmaya başlayabilirsiniz. Olabilsin
ufak
bir değişiklikle kına gecenizi harika
bir anda
yapabilirsiniz. Nikah tarihini değiştiremeseniz de, münasip
bir süre
tespit edip, bu hoş
gününüzü anons yapmak
için, sosyal medyayı da kullanabilirsiniz. Düğün göre
çoktan salon tutmuş olsanız da, mütenasip
bir hergün
bekarlığa veda partisi yapabilirsiniz. ,
astrolojik gibi
mühim
olan şey, evleniyor olmanızın, ilk dile getirildiği, ilk paylaşıldığı, ilk bilinçli fotoğrafda
algılandığı zamandır. Kocaman
organizasyonlar karşılık olaraq
minik
değişiklikler yapabilirsiniz. Astroloji bu bu yuzden
pratiktir; kaotik değildir, tersine yapıcıdır. Evlenmek nedeniyle
en uyan
zamanlar Astrolojik gibi
bakım
etmemiz gerekenleri sıralarsak, Ay’ın büyümekte olması; Venüs, Mars ya da Merkür’ün geri
harekette olmaması; önceliğin Cuma, Pazar, Perşembe günlerine verilmesi ve Ay’ın Boşlukta olmadığı saatlerin seçim
edilmesi en münasip
zamanları belirlerken özen
ettiğimiz ana noktalar. ay'ın Hilal'de dolunay'a gittiği dönemi seçim
edin Ilk olarak, evlenme
zamanı
seçerken Ay fazlarını kullanmalısınız. Prensip gibi
Hilal’den Dolunay’a dek
olan, büyüyen fazı öncelik
edin. Bu faz seçenek
edilirse mutluluğun artması, evliliğin bereketli olması, doğacak çocukların şanslı olması olası
olur. Ay’ın kapandığı, karanlıkta kaldığı zamanlar kolay
zamanlar değildir. venüs ya da Merkür geri
harekette olmasın Mütenasip
evlenme
nedeniyle
Venüs ya da Merkür’ün arka
harekette olmaması istenir. 2014 Ağustos ile Aralık ayları aralarında
herhangi bir arka
hareket olmaması cici
bir avantaj sağlıyor. haftanın hangi zamanı
hatta
iyi? Cuma günü, aşkı anlatan Venüs’ün günüdür. Evlenme
nedeniyle
en hoş
zamandır. Ikili ilişkilerin, uyumun, ahengin, güzelliğin ve bereketin bugün artığı düşünülür. Hayırlı bir günde, modern
hayatınıza ilk adımı atabilirsiniz. Bu fotoğrafda
eşinizle uyum, anlayış ve sevginin bugün atılan tohumları hala
süratli
büyüyecektir. Arkasından
Pazar zamanı
gücü anlatan Güneş’in günüdür. Güneş’in kuvvetli
ışınları gibi, evliliğinizin de parlaması nedeniyle
bugünü seçebilirsiniz. Perşembe zamanı
de, şanslı Jüpiter’in günüdür. Evliliğinizin bolluk içinde, bereketli bir fotoğrafda
sürmesi nedeniyle
bu tatlı
zamanı
de seçebilirsiniz. Birlikteliğinizin maddi, manevi rahatlık içinde geçmesi için, ilk adımı bugün atabilirsiniz. Büyük
bir aile, kolay
bir gelecek nedeniyle
şanslı olabilirsiniz. Pazartesi, Ay zamanı
olması sebebiyle uğurlu bir gündür. Anaç temalar bugün hala
öne çıkabilir. Ailenin onayladığı, manevi bağı kuvvetli
bir evlenme
göre
bugün ismim
atabilirsiniz. Evlilikte bayanın
da öne çıkmasını, dengeyi sağlamasını isterseniz
da Pazartesi gününü seçebilirsiniz. Genel gibi
anlaşmaları, imzaları yöneten Merkür’ün zamanı
olan çarşamba zamanı
de evlenme
nedeniyle
seçilebilir. Merkür’ün akılcı yönüyle bugün ya o ya bu
istemez maddi konular hala
çok
çıkabilir. Evlenme
öncesi anlaşma etmek
zorunluysa bugünü seçebilirsiniz. Mantık evliliği nedeniyle
zarif
bir gündür. Bir de seçenek
etmemeniz gerekli
günler var tabii.. Salı günü, savaşı anlatan Mars’ın zamanı
olduğu nedeniyle
mesafeli
durmakta yarar var. Evlilikte aranan uzlaşıyı bugün bulmak zor. Eks
giden olaylarla karşılaşmamak, sürtüşme ve kavgalardan kaçınmak nedeniyle
bugünü öncelik
etmenizi önermem. Cumartesi zamanı
de ağırbaşlı
Satürn’ün günüdür. Soğuk, mesafeli bir enerji taşıdığı nedeniyle
seçim
edilmemelidir. Görücü usulü evlilikler nedeniyle
uygundur. Fakat
aşk evlilikleri göre
ağır enerjiler taşır. Günümüzde evlenme
nedeniyle
en hayli
öncelik
edilen günlerden olması, şuna
oranla boşanmaların da hızla artması ilgi
çekici… Bugün yalnızca
kişilerin doğurma
haritalarında mütenasip
hal
olursa
seçenek
edilebilir. ay Boşlukta mı? Ay içinde münasip
zamanı
bulduysanız, sırada mütenasip
saat var. Seçtiğiniz evlenme
saatinde, Ay Boşlukta, şöyle ki
açısız olmamasına hususi
ehemmiyet
vermenizi tavsiye ederim. Olası tersliklerden korunmak için, çoğunlukla minik
süren, bu saatlere bakım
yapmak
zor olmasa gerek. Pudra.com’da heyecanlı
göre
hazırladığım Ay Boşlukta takvimine bakarak, kolaylıkla sizi
mütenasip
vakiti
bulabilirsiniz. tüm
ön bilgileri verdiğime göre, sizi
hususi
en mütenasip
vakiti
kolaylıkla saptamaya başlayabilirsiniz. Mutluluğunuz daim olsun.Tıkla...
Kova burcu haftalık yorumu (29 Ağustos-4 Eylül 2011)
kova burcundan baş verenler
bu hafta neler yaşayacak? atakum escort Astrolog öner Döşer'in haftalık yorumlarını dinleyelim .. 29 Ağustos-4 Eylül 2011 Haftası Burç YorumlarıTıkla...
bu hafta neler yaşayacak? atakum escort Astrolog öner Döşer'in haftalık yorumlarını dinleyelim .. 29 Ağustos-4 Eylül 2011 Haftası Burç YorumlarıTıkla...
Meral Okay'a anma gecesi
senarist, yazar, oyuncu Meral Okay’ın vasiyeti en yakın samsun escort bayan dostları tarafından karşılık olaraq
getiriliyor . 9 Nisan'da hayatını kaybeden Okay'ın anısına 21 Kasım'da, Tim Show Center’da gerçekleştirilecek olan “meral Okay Matematik Köyü’nde doğuyor” gecesinin bütün
geliri Matematik Köyü’ne aktarılacak. Hem Meral Okay’ın anısını hem de Matematik Köyü’nü yaşatma amacıyla düzenlenen gecede Sezen Aksu konser verecek, Beyazıt öztürk ve Engin Altan Düzyatan da gecenin sunuculuğunu üstlenecek. “meral Okay Matematik Köyü’nde doğuyor” gecesinde Ali Nesin, Aziz Akyavaş, Dilara Endi̇can, Durul & Yağmur Taylan, Emine Uşakligil, Gül Oğuz, Halit Ergenç, Sibel
Ataizi, Melisa Sözen, Meryem Uzerli, Murat Yıldırım, Mustafa Atalık, Mustafa Oğuz, Nur Fettahoğlu, Oktay Kaynarca, Ozan Güven, Pelin Akat, Selma Ergeç ve Timur Savcı birer konuşma yapacak.Tıkla...
getiriliyor . 9 Nisan'da hayatını kaybeden Okay'ın anısına 21 Kasım'da, Tim Show Center’da gerçekleştirilecek olan “meral Okay Matematik Köyü’nde doğuyor” gecesinin bütün
geliri Matematik Köyü’ne aktarılacak. Hem Meral Okay’ın anısını hem de Matematik Köyü’nü yaşatma amacıyla düzenlenen gecede Sezen Aksu konser verecek, Beyazıt öztürk ve Engin Altan Düzyatan da gecenin sunuculuğunu üstlenecek. “meral Okay Matematik Köyü’nde doğuyor” gecesinde Ali Nesin, Aziz Akyavaş, Dilara Endi̇can, Durul & Yağmur Taylan, Emine Uşakligil, Gül Oğuz, Halit Ergenç, Sibel
Ataizi, Melisa Sözen, Meryem Uzerli, Murat Yıldırım, Mustafa Atalık, Mustafa Oğuz, Nur Fettahoğlu, Oktay Kaynarca, Ozan Güven, Pelin Akat, Selma Ergeç ve Timur Savcı birer konuşma yapacak.Tıkla...
Çocuğunuzla birlikte eğlenme yolları
milliyet Cadde’de yayınlanan özgüvenli çocuk Nasıl Yetiştirilir? Yazı dizisinden yanında
samsun escort eğlenmenin yollarını anlatan yazıyı beyefendilerle
paylaşmak istedik . ‘çocukla çocuk olmak’ pek güzel
karşılanmasa da, ailece eğlenmenin en garantili yoludur. Unutmayın, çocuğunuz her herşeyi
olduğu aynı
hayattan haz
almayı da sizlerden
öğrenecek! oyun oynamayı unutmayın Yanında
kale inşa edin. çocuğunuza onun liderliğine uyacağı-nızı ve inşaat asistanı bulunmak
istediğinizi söyleyin. Kaleyi içerde ya da dışarıda, nerede istiyorsa oraya inşa edin. Bitince fotoğraf çektirin ve sizi
ruhunuzdaki çocuğu hatırlatması için resmi bir yere asın. hikaye anlatmak Herkesin en sevdiği kelimeleri kullanarak bir hikaye anlatma oturumu yapın. Elinizde kalem kağıtla bir masanın etrafına oturun. Herkes sırayla en çok sevdiği kelimeyi söylesin ve kağıdına yazsın. 10 tane kelime yazdıktan daha sonra
hikaye anlatımına başlayın. Hikayeler yazılabilir ya da anlatılırken uydurulabilir. kişiye özel şarkı Ailenizdeki herkes için bir şarkı uydurun. şarkı, herkesin bildiği bir melodi üzerine yazılmalı. Sözler kişinin adının ve bir iyi dileğin tekrarlanması, kişinin bir özelliğinin vurgulanması ya da sevdiği bir faaliyetle interesan
olabilir. Ileride de söylemek için şarkının sözlerini yazın. birbirinizi eğlendirmek Eger
aileniz dört kişiden az sayıdaysa, büyükanne, büyükbaba, amca, hala, komşulardan kim olursa
çağırın. Iki gruba ayrılın. Her grup aile hayatıyla interesan
komik bir skeç hazırlasın. Sahne için mobilyaları düzenleyebilir, basit kostümler, makyaj ve özel efektler kullanabilirsiniz. kartpostal hatıraları Gittiğiniz her konumda
bir kartpostal satın almayı aile geleneği içine
getirin. Her kartpostalın arkasına küçük bir not yazın. Tarih, özel bir hatıra ya da olay ve seyahate katılan herkesin isimlerini yazın. Kartpostalı evinize postalayın ve daha sonra
diger
bir kutu içinde biriktirin. en komik ev videoları Film yıldızı bulunmak
için burada
sizi
bir fırsat. çocuklar taze
fikirler getirmek dair
başarılıdır bu sebepile
yönetmenliği onlara verin. Komik sahneleri çektikten daha sonra
televizyonun başına oturup hep yanında
seyredin. Komik olup olmadığı önemli değil. ilkleri kutlayın Hayatımızda ‘ilk’ gibi
nitelendirdiğimiz pek çok olay olur. Bu ilkleri bir aile geleneği olanak kutlama yolları düşünün; çocuğunuzun istediği bir herşeyi
yapın, ailece bir parti düzenleyin, onlara bir takı hediye edin. çocuğunuza onunla gurur duyduğunuzu söyleyin. sizi güldüren eller Bir kişi ellerini arkada tutup ayrı
kişinin önünde durur ya da oturur. önde duran kişi kollarının görünmemesine çalışır. Arkadaki kişi kollarını öne uzatır ve öndeki kişinin kollarıymış kadar
hareket ettirir. öndeki kişi çeşitli yüz hareketleri yapar ve bir şeyler anlatır. insanlarla alay etmek Bir çocuğun bir savayı
çocuğa şişko demesi ve herkesin şuna
gülmesi hiçbir zaman
komik değildir. şuna
son sunmak
için: Ona söylediği şeyle interesan
neyin komik olduğunu sorun. Daha sonra
gözlerini kapattırın ve kendisini o çocuğun karşılık olaraq
koymasını isteyin. fıkra kitapları çocuğunuz fıkra ve bulmacalarla bir kere tanıştıktan daha sonra
kendisi de uydurmak isteyebilir. Ne dek
budalaca olursa olsunlar onun fıkralarına gülün. Unutmayın, henüz öğreniyorlar ve erkeklerin
küçük gülümsemeniz takip
yapmak
için onları cesaretlendirecektir.Tıkla...
samsun escort eğlenmenin yollarını anlatan yazıyı beyefendilerle
paylaşmak istedik . ‘çocukla çocuk olmak’ pek güzel
karşılanmasa da, ailece eğlenmenin en garantili yoludur. Unutmayın, çocuğunuz her herşeyi
olduğu aynı
hayattan haz
almayı da sizlerden
öğrenecek! oyun oynamayı unutmayın Yanında
kale inşa edin. çocuğunuza onun liderliğine uyacağı-nızı ve inşaat asistanı bulunmak
istediğinizi söyleyin. Kaleyi içerde ya da dışarıda, nerede istiyorsa oraya inşa edin. Bitince fotoğraf çektirin ve sizi
ruhunuzdaki çocuğu hatırlatması için resmi bir yere asın. hikaye anlatmak Herkesin en sevdiği kelimeleri kullanarak bir hikaye anlatma oturumu yapın. Elinizde kalem kağıtla bir masanın etrafına oturun. Herkes sırayla en çok sevdiği kelimeyi söylesin ve kağıdına yazsın. 10 tane kelime yazdıktan daha sonra
hikaye anlatımına başlayın. Hikayeler yazılabilir ya da anlatılırken uydurulabilir. kişiye özel şarkı Ailenizdeki herkes için bir şarkı uydurun. şarkı, herkesin bildiği bir melodi üzerine yazılmalı. Sözler kişinin adının ve bir iyi dileğin tekrarlanması, kişinin bir özelliğinin vurgulanması ya da sevdiği bir faaliyetle interesan
olabilir. Ileride de söylemek için şarkının sözlerini yazın. birbirinizi eğlendirmek Eger
aileniz dört kişiden az sayıdaysa, büyükanne, büyükbaba, amca, hala, komşulardan kim olursa
çağırın. Iki gruba ayrılın. Her grup aile hayatıyla interesan
komik bir skeç hazırlasın. Sahne için mobilyaları düzenleyebilir, basit kostümler, makyaj ve özel efektler kullanabilirsiniz. kartpostal hatıraları Gittiğiniz her konumda
bir kartpostal satın almayı aile geleneği içine
getirin. Her kartpostalın arkasına küçük bir not yazın. Tarih, özel bir hatıra ya da olay ve seyahate katılan herkesin isimlerini yazın. Kartpostalı evinize postalayın ve daha sonra
diger
bir kutu içinde biriktirin. en komik ev videoları Film yıldızı bulunmak
için burada
sizi
bir fırsat. çocuklar taze
fikirler getirmek dair
başarılıdır bu sebepile
yönetmenliği onlara verin. Komik sahneleri çektikten daha sonra
televizyonun başına oturup hep yanında
seyredin. Komik olup olmadığı önemli değil. ilkleri kutlayın Hayatımızda ‘ilk’ gibi
nitelendirdiğimiz pek çok olay olur. Bu ilkleri bir aile geleneği olanak kutlama yolları düşünün; çocuğunuzun istediği bir herşeyi
yapın, ailece bir parti düzenleyin, onlara bir takı hediye edin. çocuğunuza onunla gurur duyduğunuzu söyleyin. sizi güldüren eller Bir kişi ellerini arkada tutup ayrı
kişinin önünde durur ya da oturur. önde duran kişi kollarının görünmemesine çalışır. Arkadaki kişi kollarını öne uzatır ve öndeki kişinin kollarıymış kadar
hareket ettirir. öndeki kişi çeşitli yüz hareketleri yapar ve bir şeyler anlatır. insanlarla alay etmek Bir çocuğun bir savayı
çocuğa şişko demesi ve herkesin şuna
gülmesi hiçbir zaman
komik değildir. şuna
son sunmak
için: Ona söylediği şeyle interesan
neyin komik olduğunu sorun. Daha sonra
gözlerini kapattırın ve kendisini o çocuğun karşılık olaraq
koymasını isteyin. fıkra kitapları çocuğunuz fıkra ve bulmacalarla bir kere tanıştıktan daha sonra
kendisi de uydurmak isteyebilir. Ne dek
budalaca olursa olsunlar onun fıkralarına gülün. Unutmayın, henüz öğreniyorlar ve erkeklerin
küçük gülümsemeniz takip
yapmak
için onları cesaretlendirecektir.Tıkla...
"Hayat ve Anlamı..."
geçen haftadan beri hayatımın pek bir samsun escort anlamı yok kadar
geliyor . Ne yazılarımı okutacağım birisi, ne erken
güldüğümüz birisi, ne de balkonda kuşları yemlediğimiz biri
var yanımda. Yok yani. Işin en fenası da bu yok oluşun, tam anlamıyla bi yok oluş içinde
gerçekleşmesi oldu. Oldukça
harika
kahvaltı ederken, hep beraber
Türk kahvesi göre
tek bir sigarayı ortaklaşa tüttürürken birden gece
oluyor, evde kimseler yok. çat! şu an
evde iki kişi kaldık. Kedimiz Tortor da bu vesileyle üzerime kaldı. Yokluk kendisini vakitle
hissettiren bir şey. Varken olanı hissetmiyorsunuz, yokken de olmayanı hissediyorsunuz, garip. Küçük
sürede hayli
üzüldüm. üzülmemin sebeplerini düşündüm biraz. Adam
hayli
sevdiği birisini kaybedince (bence) birkaç şeyden ötür
üzülüyor. Ben daha çok
onunla bi şeyler paylaşamayacak olmama üzüldüm. Kumda kendisini temizleyen bir serçe, suyun dibinden giden bi balık sürüsü gördüğümde daha çok
gösterecek kimsem yok. Hayli
yalnızım. Ama arkadaşlar iyidir, bizleri
tek
bırakmıyorlar. Tenha
kaldığınız her an bi takım anılar çıt, çıt ya da güm güm şeklinde kafanızın içinde patlayıveriyor. Geceleri uyumak hayli
zor. Içki de içmediğimden, uyumak nedeniyle
alternatif tıbbın bütün
bileşenlerini devreye sokuyorum.gözlerimi bilinçli gibi
kapatmak istemediğimden yapılabilecek en sıradan herşeyi
yapı Tv’ye bakarken ekran karşısında sızıyorum. Erken
kalkış kısmı henüz
fena. Uyandıktan daha sonra
yatak hezzi
sanarak
bir ne
yok. önceden
sevişmede
keyif yapacak bi ne
de yok. Sabahın köründe kargalarla yanında
oturup bok yemeye başlıyorum ben de. Ne yapalım, herhangi
herşeyi
değiştiremiyoruz ne de olsa. ‘hayat takip
ediyor’ filan diyorlar ama benim göre
doğrusu
ömür
pek takip
etmiyor şu sıralar. Neyi takip
etsin? Benim göre
ömür
yeniden başlıyor şu sanyede
sanırım. Hem de sıfırdan.sevindiğim şeyler de var. Son bir yılı reklam acansındaki işimden ayrılıp evde Nursel’le hep beraber
geçirmiş olmamız bizleri
en hayli
rahatlatan şeylerden biri. Ortalama insanlardan fazla
hatta
çok
beraberinde
ve mutluyduk son bir yıl içinde. Evde sabahtan akşama oturup, ağaçlara bulutlara, Tortor’a bakıp gülüyorduk. Hayli
mutluyduk, gerçekten. Fazlası
insanın yaşayamayacağı dek
keyif
yaşadım son bir senede. Ne yazık ki keyif
da elektrik kadar
bir yere istiflenmesi zor bi duygu. şu an
o coşku
zamanları
anı gibi
suratıma kapanıyor. Yalnızlığın bir savayı
karanlık tarafı da araya
çıkıyor böylece; karşılaşmalar.sabahtan akşama çevremdeki coklu
şeyde hep beraber
yaşadığım, eğlendiğim ve memnun
bulunduqum
insanı görüyorum ya o ya bu
istemez. Neyse ki şu an
kendisini Heybeli’ye bıraktık. Bir müddet
ardından
o da adanın bir parçası olacak, Heybeli’ye her gittiğimde olabilsin
de enseme konan bir sinek, topraktan çıkan bir çiçek, ağacın tekinde ekşi bi erik ya da peşimden gelecek
yavru bi kedi olacak. şimdilik beklemekte yarar var. Herhangi
ne
kaybolmuyor, bu da bir gerçek.hep hayli
şanslı olduğumu düşünürdüm. Hâlâ da fiklesirem
galiba. Hep istediğim ishi
yaptım, bizleri
sıkan protokollere, ıvıra zıvıra bulaşmadım, zora gelmedim, her işim iyi gitti.. Ama geçen haftaki bomba az miktar
fena patladı bende. şu sanyede
evrensel şans skalasında eksilere düştüm sanırım. Bundan sonrası yukarı çıkış olabilir sadece.‘küçük şeylerle mutlu
olmayı bilmek lazım’ benzer
zırvalar var
ya, ishte
biz aynen o laflardaki gibiydik. Minik
ama memnun
bi hayatımız vardı. Dolaptan kestiğim bi parça kaşar peynirine sevinirdi. Susadığı mevsim
götürdüğüm bi fincan
suyun yüzünde yarattığı mutluluğu görmeniz gerekirdi bizleri
anlamanız için. Sabahları sağlam
olalım sanarak
tek bi aspirini içip “şimdi şahane
olduk” sanarak
salak salak sevinirdik. Bahar geldiğinde balkonu çevreleyen ağaçların yaprakları yeşerip her yer yemyeşil olduğunda dünyanın en hoş
ikilisi olurduk. Adam
burnuna çin yağı sürüp uyuyacak sanarak
sevinir mi? Bazısı seviniyormuş, o da bana denk gelmiş. şans ishi
işte.bir yandan da birbirimize hiçbirzaman
benzemezdik. Zevklerimiz fazla
farklıydı ama bana her vakit
taze
bir şeyler gösterirdi. Adam
olmayı, çevremi sevmeyi Nursel’den öğreniyordum, yine de
da alacak hayli
dersim vardı. Krediler tamamlanmadan kaçtı gitti, bizim krediler de yandı fındık
oldu. Hala
öğrenecek hayli
şeyim vardı.beni hayata bağlayan şeydi kendisi. O gidince güzelce
saçma sapan bir adam
olacağım olarak
hissediyorum. Bana kızacak, yaptıklarıma laf edecek ya da bizleri
çekip çevirecek biri
yok şimdi. Dımdızlak kaldım evde, bir de kucağımda Tortor var, mal aynı
salonda kanepede oturuyoruz, ağaçların gölgelerine bakıyoruz işte.durum bu gibi
olunca hayatın da anlamını görmeye başlıyorum ağırdan. Hayatımızın anlamı anılarımızmış, onu değişik bir şey
yapıyorum
bi kez daha. Gün
doğuyor, gün
batıyor, haberlerde saçma sapan şeyler, iş yerindeki sıkıntılar, kişisel çekişmeler filan acayip fasa fisoymuş,bi kere şimdiye kadar
ayılıyorsunuz. Ama narkozdan süratli
çıkmak da bi kafa yapıyor. Anlamsızlık içinde buluyorum kendimi yoğun
sık. Dairesinde
oturan ve yaşadığı hayatın bomboş olduğunu görüne bilen
bir emekli gibiyim. Tek farkım hayli
mükemmel
yaşadım, geçen haftaya dek
da kazasız belasız geldiydik. Naapalım, piyango bu sefer bana çıktı, yarın başkasına çıkacak, sonraki gün de bir başkasına. çekiliş hep takip
edecek.bi fotoğraf filan koymak istiyordum ama herhangi
şeye bakamıyorum. çoktan
her
şekiller
benim aklımda. Vakitle
çıt çıt açılıyorlar. şu an
onlara bakmak nedeniyle
fazla
erken.karşılaşmalar, eşyalar ve yerler en fenası. Ama her ne
ilk seferinde fazla
acıtıyor insanın içini. Benzer
yerden ikinci geçişinizde yalnızca
içinizde bi sıcaklık kalıyor. Görelim
ne olacak? Hayatımın en kocaman
darbesinden ardından
ne dek
ateşlı
bizleri
kurtaracak bilemiyorum. Yalnızlık seksi
bi ne
değil, onu hayli
iyi biliyorum.geçen hafta tam da şu satırları yazdığım sırada yanımdan gitti, bundan sonra
yok. Demek ki
var ama, yok. üzücü ama gerçek, ne yapalım?şimdi arkadaşlarla fazla
çok
dönem
geçirilecek, onlarla da zarif
vakitler
paylaşılacak, memnun
yapmaqa
takip
edilecek. memnun
olmaktan savayı
yapacak bir ne
yok.kaan Sezyum, Radikal CumartesiTıkla...
geliyor . Ne yazılarımı okutacağım birisi, ne erken
güldüğümüz birisi, ne de balkonda kuşları yemlediğimiz biri
var yanımda. Yok yani. Işin en fenası da bu yok oluşun, tam anlamıyla bi yok oluş içinde
gerçekleşmesi oldu. Oldukça
harika
kahvaltı ederken, hep beraber
Türk kahvesi göre
tek bir sigarayı ortaklaşa tüttürürken birden gece
oluyor, evde kimseler yok. çat! şu an
evde iki kişi kaldık. Kedimiz Tortor da bu vesileyle üzerime kaldı. Yokluk kendisini vakitle
hissettiren bir şey. Varken olanı hissetmiyorsunuz, yokken de olmayanı hissediyorsunuz, garip. Küçük
sürede hayli
üzüldüm. üzülmemin sebeplerini düşündüm biraz. Adam
hayli
sevdiği birisini kaybedince (bence) birkaç şeyden ötür
üzülüyor. Ben daha çok
onunla bi şeyler paylaşamayacak olmama üzüldüm. Kumda kendisini temizleyen bir serçe, suyun dibinden giden bi balık sürüsü gördüğümde daha çok
gösterecek kimsem yok. Hayli
yalnızım. Ama arkadaşlar iyidir, bizleri
tek
bırakmıyorlar. Tenha
kaldığınız her an bi takım anılar çıt, çıt ya da güm güm şeklinde kafanızın içinde patlayıveriyor. Geceleri uyumak hayli
zor. Içki de içmediğimden, uyumak nedeniyle
alternatif tıbbın bütün
bileşenlerini devreye sokuyorum.gözlerimi bilinçli gibi
kapatmak istemediğimden yapılabilecek en sıradan herşeyi
yapı Tv’ye bakarken ekran karşısında sızıyorum. Erken
kalkış kısmı henüz
fena. Uyandıktan daha sonra
yatak hezzi
sanarak
bir ne
yok. önceden
sevişmede
keyif yapacak bi ne
de yok. Sabahın köründe kargalarla yanında
oturup bok yemeye başlıyorum ben de. Ne yapalım, herhangi
herşeyi
değiştiremiyoruz ne de olsa. ‘hayat takip
ediyor’ filan diyorlar ama benim göre
doğrusu
ömür
pek takip
etmiyor şu sıralar. Neyi takip
etsin? Benim göre
ömür
yeniden başlıyor şu sanyede
sanırım. Hem de sıfırdan.sevindiğim şeyler de var. Son bir yılı reklam acansındaki işimden ayrılıp evde Nursel’le hep beraber
geçirmiş olmamız bizleri
en hayli
rahatlatan şeylerden biri. Ortalama insanlardan fazla
hatta
çok
beraberinde
ve mutluyduk son bir yıl içinde. Evde sabahtan akşama oturup, ağaçlara bulutlara, Tortor’a bakıp gülüyorduk. Hayli
mutluyduk, gerçekten. Fazlası
insanın yaşayamayacağı dek
keyif
yaşadım son bir senede. Ne yazık ki keyif
da elektrik kadar
bir yere istiflenmesi zor bi duygu. şu an
o coşku
zamanları
anı gibi
suratıma kapanıyor. Yalnızlığın bir savayı
karanlık tarafı da araya
çıkıyor böylece; karşılaşmalar.sabahtan akşama çevremdeki coklu
şeyde hep beraber
yaşadığım, eğlendiğim ve memnun
bulunduqum
insanı görüyorum ya o ya bu
istemez. Neyse ki şu an
kendisini Heybeli’ye bıraktık. Bir müddet
ardından
o da adanın bir parçası olacak, Heybeli’ye her gittiğimde olabilsin
de enseme konan bir sinek, topraktan çıkan bir çiçek, ağacın tekinde ekşi bi erik ya da peşimden gelecek
yavru bi kedi olacak. şimdilik beklemekte yarar var. Herhangi
ne
kaybolmuyor, bu da bir gerçek.hep hayli
şanslı olduğumu düşünürdüm. Hâlâ da fiklesirem
galiba. Hep istediğim ishi
yaptım, bizleri
sıkan protokollere, ıvıra zıvıra bulaşmadım, zora gelmedim, her işim iyi gitti.. Ama geçen haftaki bomba az miktar
fena patladı bende. şu sanyede
evrensel şans skalasında eksilere düştüm sanırım. Bundan sonrası yukarı çıkış olabilir sadece.‘küçük şeylerle mutlu
olmayı bilmek lazım’ benzer
zırvalar var
ya, ishte
biz aynen o laflardaki gibiydik. Minik
ama memnun
bi hayatımız vardı. Dolaptan kestiğim bi parça kaşar peynirine sevinirdi. Susadığı mevsim
götürdüğüm bi fincan
suyun yüzünde yarattığı mutluluğu görmeniz gerekirdi bizleri
anlamanız için. Sabahları sağlam
olalım sanarak
tek bi aspirini içip “şimdi şahane
olduk” sanarak
salak salak sevinirdik. Bahar geldiğinde balkonu çevreleyen ağaçların yaprakları yeşerip her yer yemyeşil olduğunda dünyanın en hoş
ikilisi olurduk. Adam
burnuna çin yağı sürüp uyuyacak sanarak
sevinir mi? Bazısı seviniyormuş, o da bana denk gelmiş. şans ishi
işte.bir yandan da birbirimize hiçbirzaman
benzemezdik. Zevklerimiz fazla
farklıydı ama bana her vakit
taze
bir şeyler gösterirdi. Adam
olmayı, çevremi sevmeyi Nursel’den öğreniyordum, yine de
da alacak hayli
dersim vardı. Krediler tamamlanmadan kaçtı gitti, bizim krediler de yandı fındık
oldu. Hala
öğrenecek hayli
şeyim vardı.beni hayata bağlayan şeydi kendisi. O gidince güzelce
saçma sapan bir adam
olacağım olarak
hissediyorum. Bana kızacak, yaptıklarıma laf edecek ya da bizleri
çekip çevirecek biri
yok şimdi. Dımdızlak kaldım evde, bir de kucağımda Tortor var, mal aynı
salonda kanepede oturuyoruz, ağaçların gölgelerine bakıyoruz işte.durum bu gibi
olunca hayatın da anlamını görmeye başlıyorum ağırdan. Hayatımızın anlamı anılarımızmış, onu değişik bir şey
yapıyorum
bi kez daha. Gün
doğuyor, gün
batıyor, haberlerde saçma sapan şeyler, iş yerindeki sıkıntılar, kişisel çekişmeler filan acayip fasa fisoymuş,bi kere şimdiye kadar
ayılıyorsunuz. Ama narkozdan süratli
çıkmak da bi kafa yapıyor. Anlamsızlık içinde buluyorum kendimi yoğun
sık. Dairesinde
oturan ve yaşadığı hayatın bomboş olduğunu görüne bilen
bir emekli gibiyim. Tek farkım hayli
mükemmel
yaşadım, geçen haftaya dek
da kazasız belasız geldiydik. Naapalım, piyango bu sefer bana çıktı, yarın başkasına çıkacak, sonraki gün de bir başkasına. çekiliş hep takip
edecek.bi fotoğraf filan koymak istiyordum ama herhangi
şeye bakamıyorum. çoktan
her
şekiller
benim aklımda. Vakitle
çıt çıt açılıyorlar. şu an
onlara bakmak nedeniyle
fazla
erken.karşılaşmalar, eşyalar ve yerler en fenası. Ama her ne
ilk seferinde fazla
acıtıyor insanın içini. Benzer
yerden ikinci geçişinizde yalnızca
içinizde bi sıcaklık kalıyor. Görelim
ne olacak? Hayatımın en kocaman
darbesinden ardından
ne dek
ateşlı
bizleri
kurtaracak bilemiyorum. Yalnızlık seksi
bi ne
değil, onu hayli
iyi biliyorum.geçen hafta tam da şu satırları yazdığım sırada yanımdan gitti, bundan sonra
yok. Demek ki
var ama, yok. üzücü ama gerçek, ne yapalım?şimdi arkadaşlarla fazla
çok
dönem
geçirilecek, onlarla da zarif
vakitler
paylaşılacak, memnun
yapmaqa
takip
edilecek. memnun
olmaktan savayı
yapacak bir ne
yok.kaan Sezyum, Radikal CumartesiTıkla...
Provence Bölgesi'nin güzellikleri
geçtiğimiz günlerde, Fransa’nın güneyinde yerleşik
Provence Bölgesi’ne atakum escort bir soğuk mevsim
yolculuğu yaptım . Soğuk mevsim
yolculuğu diyorum zira gitmiş baş verenler
bilir, iklimi bizim Antalya’ya yakın olan bu bölgeye gezim sırasında kar dahi
yağdı. Gecikmeli gibi
etdiyim
yolculuğumu bu ve bundan sonraki olabilsin
birkaç yazımda, bölgenin bir takım
özelliklerini, sıklıkla yazılmamış güzelliklerini ve mekanlarını anlatacağım. ülkemizde son yıllarda ilgi çekmeye başlayan ve ulusal havayolumuzun Marsilya’ya başlattığı uçuş hesabında
yakınlaşmış bir bölge Provence. Zira yine de
öncesinde bu bölgeye ulaşmak nedeniyle
Nice’e uçuluyor ve buradan Côte d’azur’ün bir bölümü geçilerek Provence’e varılıyordu. Bölgenin başkenti konumunda olan kent, benzer
anda
Fransa’nın da ikinci kocaman
kenti, Akdeniz kıyısındaki Marsilya'dır. Marsilya’dan kuzeye çıkıldıkça, Arles, Aix en Provence, Nimes, Avignon’u içine saha
ve kuzeye gerçek
Rhone ırmağı baştan başa
uzanan Provence, en kuzeydeki noktası Orange kentinde sona eriyor ve Rhone ırmağı bu noktadan ardından
yolculuğuna özge
bir bölgede takip
ediyor. Bölgenin benim araştırma konum ve Anadolu tarihi açısından önemi ise; bölge başkenti konumundaki Marsilya’nın, günümüzden 2500 yıl dek
önce, M.ö. 540’larda, Batı Anadolu’dan göçen Foçalılar tarafından kurulmuş olması. Foçalılar yalnızca Marsilya’yı değil, o zamanki isimleriyle Antipolis demek ki
Antibes ve Nikaea şöyle ki
Nice’i de kurmuşlar. van Gogh'un yaşadığı kent Provence’ın sadece
sanat meraklıları tarafından en bilinen özelliği Van Gogh, Monet, Toulouse-lautrec benzer
sanatçıların zamanında bu duygulu
bölgenin muhtelif
yerlerini mesken tutmuş olması. Bu kentlerden biri, bu yazının da konusu olan Arles. Arles denince akla ilk gibi
tabii ki Van Gogh geliyor. Zira meşhur
ressam 1888 senesinde
geldiği kentte 1 yıl yaşamış, şahsi
kulağını kesmeye dek
giden sinir krizleriyle dolu döneminde pek fazla
mühim
tablosunu da Arles’ın muhtelif
köşelerini resmederek yaratmış. Ayrıca
bu dek
küçük
anda
Van Gogh’un 300’den çok
tablo yarattığı da biliniyor. Kentte Van Gogh’un ismi bir vakıfla yaşatılıyor ve tarihi merkezin tam ortasında da bir müze bulunuyor. Son kalite
modern fotoğrafda
tasarlanmış bu neşeli
müzede Van Gogh’un yalnızca bir eseri bulunuyor, yalnız
otoportresi. Yalnız
vakıf bünyesindeki müzede pek hayli
modern ressamın eserleri sergileniyor ve bu eserler, müzenin son sınıf
başarılı sergileme anlayışı sonuncunda
çok güzel
bir görsellikle sunuluyor. Arles’ın tarihi o dek
ilginç ki, 19. yüzyıl empresyonizminin derin izleriyle 2 bin yıllık Roma Imparatorluğu tarihi iç içe geçmiş. 19. yüzyılın ve ayrıca
günümüzün bu duygulu
kenti 2 bin yıl evvel
en vahşi kavgalara ve gösterilere sahne olan arenayı da barındırıyor. Hem de Van Gogh’un resmettiği sokakların iki ismim
ötesinde. Benzer
anda
'anfitiyatro' sanarak
de adlandırılan arena M.s. 90 yılında, Roma Imparatorluğu döneminde inşa edilmiş. Kelime
konusu dönem Fransa’nın güneyinde, başta Roma’daki Colosseo bulunmak
üzere Italya’da ve de Anadolu’da pek fazla
Roma yapısının inşa edildiği döneme denk geliyor. Arena uzun müddet
atlı araba yarışları, gladyatör dövüşleri ve gladyatörlerle vahşi hayvanlar arasındaki dövüşler nedeniyle
kullanılmış. 20 bin seyirci kapasiteli bu arena 5. yüzyılda Roma Imparatorluğu’nun çökmesi ve hristiyanlığın bölgede güzelce
yerleşmesiyle gladyatör dövüşleri yasaklanınca kaleye çevrilmiş ve eskiden pist olan ara
bölümünde evler inşa edilerek, tribünlerin sur duvarı gibi
kullanılmasıyla bir ortaçağ kalesine dönüşmüş ve bu kullanım 19. yüzyıl başına dek sürmüş. 1825 senesinde
yazar ve devlet adamı Prosper Mérimée’nin kararıyla tarihi yapının kültürel miras olduğu anlaşılarak, anıta dönüştürülme çalışmaları başlamış ve birkaç yıllık restorasyon sürecinin ardından, 1830’ların başından itibaren halen kullanılmakta olduğu şekline, demek ki
bir müze-açık hava tiyatrosu şekline dönüşmüş. O tarihten başlayarak burası bir tiyatro ve gösteri alanına dönüşmüş ve nisan ile eylül aylarında bulunmak
üzere her yıl iki kez 'feria d’arles' etkinlikleri düzenleniyor, bu süreçte kent bir bayram karşılık olaraq
dönüşüyor. Meşhur
ressam Van Gogh da arenadaki temsilleri 19. yüzyıl sonunda çizdiği "les Arenes d’arles" tablosuna da yansıtmış. ödüllü kitabevi Actes Sud Lakin Arles kentinde benim en dikkatimi çeken yapı ne Van Gogh müzesi ne de arena oldu. En özen
yakışıklı
bulduğum ve özenerek baktığım yer bir kitapçıydı. Evet, 'actes Sud' adlı kitapçı Arles’ın en beğendiğim mekanı. Acte Sud, 50 bin nüfuslu bir kentte 40 bin kitaba malik
bir kitapçı. Yalnızca bu kitapçıyı düşündüğümüzde kişi başına neredeyse bir kitap düşüyor. Işin ilginç tarafı kitapların tamamına yakını Fransızca. şöyle ki
bu tür
iri
bir rakam yalnızca tek dilde kitaplarla yakalanıyor. Ve bu, Fransa haritalarında kimi süre
sıradan
dahi
yazılmayan bir kentte oluyor. Actes Sud 1978 senesinde
kurulmuş, giderek büyümüş ve 2011 senesinde
65 milyon Euro’luk bir ciroya ulaşmış, kitabevi ve yayıncı gibi
da sayısız ödüle layık görülmüş. Bunlar, 50 bin nüfuslu bir Fransa kentinde olmuş. Kitabevini görünce içim burkuldu ne yalan söyleyeyim. Kocaman Samsun’un eksiksiz
kitapçılarını toplasak, Türkçe gibi
içerdikleri kitap adedinin neredeyse bir Fransa taşrası kitapçısına fakat
ulaşıyor olmaqını
düşündüm, yılın bir bölümünü geçirdiğim Kapadokya’nın 100 bin nüfuslu Nevşehir’inde bir tane dahi
kitapçı olmadığını hatırladım. Bırakın Orhan Pamuk, Elif şafak, Yaşar Kemal benzer
dünyaca meşhur
yazarlarımızı, benim dahi
ilk kez adını duyduğum yazarlarımızın kitaplarının Fransızca baskılarını bu kitapçıda kitaplarını görmek bizleri
bir yandan gururlandırdı, ama içim burkuldu. ülkemin bulunduğu durum, serin
bir soğuk mevsim
gününde minik
bir Fransız kentinde, o dondurucu kuzey rüzgarından yine de
şiddetli biçimde yüzüme çarptı. Hayli
üzüldüm. Ishte
bu tür
bir yer Arles. Kesinlikle
gidilmesi, görülmesi uygun
bir yer. Alışılmış
bir Fransız taşra kentinin dinginliği ve soğukluğunun, insanlarının sıcaklığı ve Akdeniz iklimi ile dengelendiği bir kent. Ulusal havayolumuzun soğuk mevsim
aylarında bizim başımıza geldiği kadar
dönem
zaman, önceden haber vermeden iptal ettiği Marsilya uçuşundan ardından
küçük
bir tren yolculuğuyla ulaşılabilecek noktada.Tıkla...
Provence Bölgesi’ne atakum escort bir soğuk mevsim
yolculuğu yaptım . Soğuk mevsim
yolculuğu diyorum zira gitmiş baş verenler
bilir, iklimi bizim Antalya’ya yakın olan bu bölgeye gezim sırasında kar dahi
yağdı. Gecikmeli gibi
etdiyim
yolculuğumu bu ve bundan sonraki olabilsin
birkaç yazımda, bölgenin bir takım
özelliklerini, sıklıkla yazılmamış güzelliklerini ve mekanlarını anlatacağım. ülkemizde son yıllarda ilgi çekmeye başlayan ve ulusal havayolumuzun Marsilya’ya başlattığı uçuş hesabında
yakınlaşmış bir bölge Provence. Zira yine de
öncesinde bu bölgeye ulaşmak nedeniyle
Nice’e uçuluyor ve buradan Côte d’azur’ün bir bölümü geçilerek Provence’e varılıyordu. Bölgenin başkenti konumunda olan kent, benzer
anda
Fransa’nın da ikinci kocaman
kenti, Akdeniz kıyısındaki Marsilya'dır. Marsilya’dan kuzeye çıkıldıkça, Arles, Aix en Provence, Nimes, Avignon’u içine saha
ve kuzeye gerçek
Rhone ırmağı baştan başa
uzanan Provence, en kuzeydeki noktası Orange kentinde sona eriyor ve Rhone ırmağı bu noktadan ardından
yolculuğuna özge
bir bölgede takip
ediyor. Bölgenin benim araştırma konum ve Anadolu tarihi açısından önemi ise; bölge başkenti konumundaki Marsilya’nın, günümüzden 2500 yıl dek
önce, M.ö. 540’larda, Batı Anadolu’dan göçen Foçalılar tarafından kurulmuş olması. Foçalılar yalnızca Marsilya’yı değil, o zamanki isimleriyle Antipolis demek ki
Antibes ve Nikaea şöyle ki
Nice’i de kurmuşlar. van Gogh'un yaşadığı kent Provence’ın sadece
sanat meraklıları tarafından en bilinen özelliği Van Gogh, Monet, Toulouse-lautrec benzer
sanatçıların zamanında bu duygulu
bölgenin muhtelif
yerlerini mesken tutmuş olması. Bu kentlerden biri, bu yazının da konusu olan Arles. Arles denince akla ilk gibi
tabii ki Van Gogh geliyor. Zira meşhur
ressam 1888 senesinde
geldiği kentte 1 yıl yaşamış, şahsi
kulağını kesmeye dek
giden sinir krizleriyle dolu döneminde pek fazla
mühim
tablosunu da Arles’ın muhtelif
köşelerini resmederek yaratmış. Ayrıca
bu dek
küçük
anda
Van Gogh’un 300’den çok
tablo yarattığı da biliniyor. Kentte Van Gogh’un ismi bir vakıfla yaşatılıyor ve tarihi merkezin tam ortasında da bir müze bulunuyor. Son kalite
modern fotoğrafda
tasarlanmış bu neşeli
müzede Van Gogh’un yalnızca bir eseri bulunuyor, yalnız
otoportresi. Yalnız
vakıf bünyesindeki müzede pek hayli
modern ressamın eserleri sergileniyor ve bu eserler, müzenin son sınıf
başarılı sergileme anlayışı sonuncunda
çok güzel
bir görsellikle sunuluyor. Arles’ın tarihi o dek
ilginç ki, 19. yüzyıl empresyonizminin derin izleriyle 2 bin yıllık Roma Imparatorluğu tarihi iç içe geçmiş. 19. yüzyılın ve ayrıca
günümüzün bu duygulu
kenti 2 bin yıl evvel
en vahşi kavgalara ve gösterilere sahne olan arenayı da barındırıyor. Hem de Van Gogh’un resmettiği sokakların iki ismim
ötesinde. Benzer
anda
'anfitiyatro' sanarak
de adlandırılan arena M.s. 90 yılında, Roma Imparatorluğu döneminde inşa edilmiş. Kelime
konusu dönem Fransa’nın güneyinde, başta Roma’daki Colosseo bulunmak
üzere Italya’da ve de Anadolu’da pek fazla
Roma yapısının inşa edildiği döneme denk geliyor. Arena uzun müddet
atlı araba yarışları, gladyatör dövüşleri ve gladyatörlerle vahşi hayvanlar arasındaki dövüşler nedeniyle
kullanılmış. 20 bin seyirci kapasiteli bu arena 5. yüzyılda Roma Imparatorluğu’nun çökmesi ve hristiyanlığın bölgede güzelce
yerleşmesiyle gladyatör dövüşleri yasaklanınca kaleye çevrilmiş ve eskiden pist olan ara
bölümünde evler inşa edilerek, tribünlerin sur duvarı gibi
kullanılmasıyla bir ortaçağ kalesine dönüşmüş ve bu kullanım 19. yüzyıl başına dek sürmüş. 1825 senesinde
yazar ve devlet adamı Prosper Mérimée’nin kararıyla tarihi yapının kültürel miras olduğu anlaşılarak, anıta dönüştürülme çalışmaları başlamış ve birkaç yıllık restorasyon sürecinin ardından, 1830’ların başından itibaren halen kullanılmakta olduğu şekline, demek ki
bir müze-açık hava tiyatrosu şekline dönüşmüş. O tarihten başlayarak burası bir tiyatro ve gösteri alanına dönüşmüş ve nisan ile eylül aylarında bulunmak
üzere her yıl iki kez 'feria d’arles' etkinlikleri düzenleniyor, bu süreçte kent bir bayram karşılık olaraq
dönüşüyor. Meşhur
ressam Van Gogh da arenadaki temsilleri 19. yüzyıl sonunda çizdiği "les Arenes d’arles" tablosuna da yansıtmış. ödüllü kitabevi Actes Sud Lakin Arles kentinde benim en dikkatimi çeken yapı ne Van Gogh müzesi ne de arena oldu. En özen
yakışıklı
bulduğum ve özenerek baktığım yer bir kitapçıydı. Evet, 'actes Sud' adlı kitapçı Arles’ın en beğendiğim mekanı. Acte Sud, 50 bin nüfuslu bir kentte 40 bin kitaba malik
bir kitapçı. Yalnızca bu kitapçıyı düşündüğümüzde kişi başına neredeyse bir kitap düşüyor. Işin ilginç tarafı kitapların tamamına yakını Fransızca. şöyle ki
bu tür
iri
bir rakam yalnızca tek dilde kitaplarla yakalanıyor. Ve bu, Fransa haritalarında kimi süre
sıradan
dahi
yazılmayan bir kentte oluyor. Actes Sud 1978 senesinde
kurulmuş, giderek büyümüş ve 2011 senesinde
65 milyon Euro’luk bir ciroya ulaşmış, kitabevi ve yayıncı gibi
da sayısız ödüle layık görülmüş. Bunlar, 50 bin nüfuslu bir Fransa kentinde olmuş. Kitabevini görünce içim burkuldu ne yalan söyleyeyim. Kocaman Samsun’un eksiksiz
kitapçılarını toplasak, Türkçe gibi
içerdikleri kitap adedinin neredeyse bir Fransa taşrası kitapçısına fakat
ulaşıyor olmaqını
düşündüm, yılın bir bölümünü geçirdiğim Kapadokya’nın 100 bin nüfuslu Nevşehir’inde bir tane dahi
kitapçı olmadığını hatırladım. Bırakın Orhan Pamuk, Elif şafak, Yaşar Kemal benzer
dünyaca meşhur
yazarlarımızı, benim dahi
ilk kez adını duyduğum yazarlarımızın kitaplarının Fransızca baskılarını bu kitapçıda kitaplarını görmek bizleri
bir yandan gururlandırdı, ama içim burkuldu. ülkemin bulunduğu durum, serin
bir soğuk mevsim
gününde minik
bir Fransız kentinde, o dondurucu kuzey rüzgarından yine de
şiddetli biçimde yüzüme çarptı. Hayli
üzüldüm. Ishte
bu tür
bir yer Arles. Kesinlikle
gidilmesi, görülmesi uygun
bir yer. Alışılmış
bir Fransız taşra kentinin dinginliği ve soğukluğunun, insanlarının sıcaklığı ve Akdeniz iklimi ile dengelendiği bir kent. Ulusal havayolumuzun soğuk mevsim
aylarında bizim başımıza geldiği kadar
dönem
zaman, önceden haber vermeden iptal ettiği Marsilya uçuşundan ardından
küçük
bir tren yolculuğuyla ulaşılabilecek noktada.Tıkla...
- Sayfalar:
- Sayfa #1
- Sayfa #2
- Sayfa #3
- Sayfa #4
- Sayfa #5
- Sayfa #6
- Sayfa #7
- Sayfa #8
- Sayfa #9
- Sayfa #10
- Sayfa #11
- Sayfa #12
- Sayfa #13
- Sayfa #14
- Sayfa #15
- Sayfa #16
- Sayfa #17
- Sayfa #18
- Sayfa #19
- Sayfa #20
- Sayfa #21
- Sayfa #22
- Sayfa #23
- Sayfa #24
- Sayfa #25
- Sayfa #26
- Sayfa #27
- Sayfa #28
- Sayfa #29
- Sayfa #30
- Sayfa #31
- Sayfa #32
- Sayfa #33
- Sayfa #34
- Sayfa #35
- Sayfa #36
- Sayfa #37
- Sayfa #38
- Sayfa #39
- Sayfa #40
- Sayfa #41
- Sayfa #42
- Sayfa #43
- Sayfa #44
- Sayfa #45
- Sayfa #46
- Sayfa #47
- Sayfa #48
- Sayfa #49
- Sayfa #50
- Sayfa #51
- Sayfa #52
- Sayfa #53
- Sayfa #54
- Sayfa #55
- Sayfa #56
- Sayfa #57
- Sayfa #58
- Sayfa #59
- Sayfa #60
- Sayfa #61
- Sayfa #62
- Sayfa #63
- Sayfa #64
- Sayfa #65
- Sayfa #66
- Sayfa #67
- Sayfa #68
- Sayfa #69
- Sayfa #70
- Sayfa #71
- Sayfa #72
- Sayfa #73
- Sayfa #74
- Sayfa #75
- Sayfa #76
- Sayfa #77
- Sayfa #78
- Sayfa #79
- Sayfa #80
- Sayfa #81
- Sayfa #82
- Sayfa #83
- Sayfa #84
- Sayfa #85
- Sayfa #86
- Sayfa #87
- Sayfa #88
- Sayfa #89
- Sayfa #90
- Sayfa #91
- Sayfa #92
- Sayfa #93
- Sayfa #94
- Sayfa #95
- Sayfa #96
- Sayfa #97
- Sayfa #98
- Sayfa #99
- Sayfa #100
- Sayfa #101
- Sayfa #102
- Sayfa #103
- Sayfa #104
- Sayfa #105
- Sayfa #106
- Sayfa #107
- Sayfa #108
- Sayfa #109
- Sayfa #110
- Sayfa #111
- Sayfa #112
- Sayfa #113
- Sayfa #114
- Sayfa #115
- Sayfa #116
- Sayfa #117
- Sayfa #118
- Sayfa #119
- Sayfa #120
- Sayfa #121
- Sayfa #122
- Sayfa #123
- Sayfa #124
- Sayfa #125
- Sayfa #126
- Sayfa #127
- Sayfa #128
- Sayfa #129
- Sayfa #130
- Sayfa #131
- Sayfa #132
- Sayfa #133
- Sayfa #134
- Sayfa #135
- Sayfa #136
- Sayfa #137
- Sayfa #138
- Sayfa #139
- Sayfa #140
- Sayfa #141
- Sayfa #142
- Sayfa #143
- Sayfa #144
- Sayfa #145
- Sayfa #146
- Sayfa #147
- Sayfa #148
- Sayfa #149
- Sayfa #150
- Sayfa #151
- Sayfa #152
- Sayfa #153
- Sayfa #154
- Sayfa #155
- Sayfa #156
- Sayfa #157
- Sayfa #158
- Sayfa #159
- Sayfa #160
- Sayfa #161
- Sayfa #162
- Sayfa #163
- Sayfa #164
- Sayfa #165
- Sayfa #166
- Sayfa #167
- Sayfa #168
- Sayfa #169
- Sayfa #170
- Sayfa #171
- Sayfa #172
- Sayfa #173
- Sayfa #174
- Sayfa #175
- Sayfa #176
- Sayfa #177
- Sayfa #178
- Sayfa #179
- Sayfa #180
- Sayfa #181
- Sayfa #182
- Sayfa #183
- Sayfa #184
- Sayfa #185
- Sayfa #186
- Sayfa #187
- Sayfa #188
- Sayfa #189
- Sayfa #190
- Sayfa #191
- Sayfa #192
- Sayfa #193
- Sayfa #194
- Sayfa #195
- Sayfa #196
- Sayfa #197
- Sayfa #198
- Sayfa #199
- Sayfa #200
- Sayfa #201
- Sayfa #202
- Sayfa #203
- Sayfa #204
- Sayfa #205
- Sayfa #206
- Sayfa #207
- Sayfa #208
- Sayfa #209
- Sayfa #210
- Sayfa #211
- Sayfa #212
- Sayfa #213
- Sayfa #214
- Sayfa #215
- Sayfa #216
- Sayfa #217
- Sayfa #218
- Sayfa #219
- Sayfa #220
- Sayfa #221
- Sayfa #222
- Sayfa #223
- Sayfa #224
- Sayfa #225
- Sayfa #226
- Sayfa #227
- Sayfa #228
- Sayfa #229
- Sayfa #230
- Sayfa #231
- Sayfa #232
- Sayfa #233
- Sayfa #234
- Sayfa #235
- Sayfa #236
- Sayfa #237
- Sayfa #238
- Sayfa #239
- Sayfa #240
- Sayfa #241
- Sayfa #242
- Sayfa #243
- Sayfa #244
- Sayfa #245
- Sayfa #246
- Sayfa #247
- Sayfa #248
- Sayfa #249
- Sayfa #250
- Sayfa #251
- Sayfa #252
- Sayfa #253
- Sayfa #254
- Sayfa #255
- Sayfa #256
- Sayfa #257
- Sayfa #258
- Sayfa #259
- Sayfa #260
- Sayfa #261
- Sayfa #262
- Sayfa #263
- Sayfa #264
- Sayfa #265
- Sayfa #266
- Sayfa #267
- Sayfa #268
- Sayfa #269
- Sayfa #270
- Sayfa #271
- Sayfa #272
- Sayfa #273
- Sayfa #274
- Sayfa #275
- Sayfa #276
- Sayfa #277
- Sayfa #278
- Sayfa #279
- Sayfa #280
- Sayfa #281
- Sayfa #282
- Sayfa #283
- Sayfa #284
- Sayfa #285
- Sayfa #286
- Sayfa #287
- 288
- Sayfa #289
- Sayfa #290